Mustafa Özer

Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF), İktisat Bölümü öğretim üyesi olan Prof. Dr. Mustafa Özer, lisans öğrenimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü’nde tamamladı. Özer, 1985 yılında mezun olduğu bölüme araştırma görevlisi olarak atandı. Arkasından devlet bursu ile gönderildiği ABD’nin Massachusetts eyaletinin Boston kentinde bulunan Northeastern Üniversitesi’nde ¨Para ve Finans¨ alanında yüksek lisans yaptı ve buradan yüksek onur derecesi ile mezun oldu. Türkiye’ye döndükten sonra doktorasını Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı. 1999 yılında doçent ve 2005 yılında da profesör oldu. Mustafa Özer’in temel uzmanlık alanları, ekonometri, iktisadi krizler, dışa açık makroiktisat, para ve finans, Türkiye ekonomisi ile konjonktür dalgalanmalarıdır. Krizler ve konjonktür dalgalanmaları konusunda iki kitabı ve editörlüğünü yaptığı Türkiye ekonomisi kitapları vardır. Mustafa Özer uzmanlık alanları ile ilgili yurt içi ve yurt dışında 100’ün üzerinde makale yayımlamıştır. Halen çok sayıda yurt içi ve yurt dışı dergilerde editör ve hakem olarak katkı vermektedir. Ayrıca çok sayıda uluslararası konferansa ya bildiri ile ya da davetli konuşmacı olarak katılmış ve katılmaya devam etmektedir.
Köşe yazarları

Dış ticaretteki gelişmeler hayra alamet değil!..

Neoliberal politikalar uygulayacağım, finans kapitale yarenlik edeceğim diye kamuyu ekonomide dışlar, stratejik kamu varlıklarını özelleştirme adı altında “peşkeş” çekerseniz; Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) gibi bir kurumu kapatır; eğitimi bilimsel gerçeklerden uzak, yaratıcılığı ve özgür düşünceyi öldürecek şekilde dizayn ederseniz sonuçta geleceğiniz nokta burası olur.

Köşe yazarları

Kâr, kâr, kâr: Enflasyon, enflasyon, enflasyon!..

Sanayi sektöründe oluşan bu tekelleşme, oligopolleşme sorununu çözmeden; bunların doğal sonucu olarak ortaya çıkan düşük kapasite kullanımı, işgücü verimlilik düşüşü sorunlarını halletmeden ve en önemlisi de sanayinin dışa bağımlılığını azaltmadan Türkiye’de enflasyon sorununu çözmek sadece hayal olmaktan öteye gidemeyecektir.

Köşe yazarları

Aslında yerli burjuvazi bile AKP'nin kazanacağına inanmamış!

Seçim öncesi ve sonrası gerçekleşen bu önemli miktarlardaki kayıt dışı para hareketleri, gerçekleştirenlerin; büyük olasılıkla “AKP’nin yarattığı yeni zenginler” olduğunu göstermektedir. Bu da bize tarihi bir fırsatın, “sağa benzemeye çalışmakla, sağcılaşmakla, işçi sınıfına mesafeli durmakla, mevcut iktidarla neoliberal politikaları uygulama konusunda yarışmakla” nasıl heba edildiğini göstermektedir.

Köşe yazarları

Orta Vadeli Program ve Türkiye ekonomisinin büyüme gerçekleri

Sonuç ne olursa olsun, tercihler ne yönde gelişirse gelişsin olan sadece ve sadece geniş halk yığınlarına, emeği ile geçinen dar gelirlilere olacaktır. O nedenle bu kesimlere en büyük tavsiyem: “Bütün sorunların kaynağının psikolojik olduğu gerçeğini kabul ederek” daha fazla sabretmenin yollarını bulmalarıdır!

Köşe yazarları

Enflasyon tek haneye iner mi?

Türkiye’de enflasyonu tek haneye indirmenin ilk koşulu, enflasyonun nedenlerini iyi saptamaktan geçiyor. Her şeyden önce sanayinin dışa bağımlılığını azaltmadan, imalat sanayinde oluşan tekelci ve oligopolcü yapıyı kırmadan enflasyonda kalıcı bir düşüş yaratmak pek olası değildir.

Köşe yazarları

Sanayi üretimindeki azalma neyin habercisi?

Üretkenliği artıracak arz yönlü politikalar uygulamaktır. Bu da ancak kamucu yeni bir sanayileşme politikası uygulaması ile mümkündür. Ancak ve ancak bu sayede bırakın ekonomiyi stagflasyona sokmayı, enflasyon yaratmadan daha yüksek büyüme sağlarsınız.

Köşe yazarları

Mehmet Şimşek’in keramati ne?

Sizin anlayacağınız Mehmet Şimşek ile “Aynı Hamam Aynı Tas” neoliberal politikalar devam edecektir. Gelir dağılımı daha da bozulacak, yoksulluk daha da artacak; ama itibardan ve sermaye yanlısı tefeci politikalarından ödün verilmeyecektir.

Köşe yazarları

2022 zenginlerin yılı olmuş

Büyümeden payınıza düşeni adil bir biçimde almak, büyütülen pastadan gerçek payınızı almak istiyorsanız önünüzde önemli fırsat vardır: 14 Mayıs seçimlerinde ezilen halklardan yana tavır alan, pastayı adil üleştireceğini söyleyen; en önemlisi de insan onuruna yaraşır adil, eşitlikçi ve özgür bir toplum sözünü veren partilere oy vermenizdir.