Metin Çulhaoğlu

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomi-İstatistik Bölümü mezunu olan yazar Metin Çulhaoğlu, 1975-1978 yılları arasında haftalık Yürüyüş dergisinde sırasıyla yazar, yazı işleri müdürü ve başyazar olarak görev yaptı. 1979 yılında yayımlanmaya başlayan Sosyalist İktidar dergisinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Gelenek dergisi, BirGün gazetesi ve Sol Haber Portalı’nda yazıları yayımlandı. Öğrencilik döneminden hayatını kaybettiği ana kadar sosyalist mücadelenin içerisinde yer alan ve yaşamını yitirdiği 16 Ağustos 2022'de halen Türkiye İşçi Partisi Parti Meclisi üyesi olan Çulhaoğlu’nun marksizm ve sol siyaset üzerine çok sayıda eseri bulunuyor.
Köşe yazarları

Bir dönem kapandı mı?

Günümüzde “kitlelerin durumuna” damgasını vuran başlıca olgulardan biri, sürekliliğin yerini kesintili süreçlerin, bütünlüğün yerini parçaların, tarihselin yerini güncelliğin almış olmasıdır.

Köşe yazarları

Dünyamızın gizli sahiplerine…

“Dünya Tarihi” raflarında yer alan türde kitapların istisnasız hepsinin geri planında materyalist tarih anlayışına bir düşmanlık, en azından ciddi bir mesafe olduğunu söylemek mümkündür.

Köşe yazarları

Kamuculuk ve “komünalizm” üzerine

“Devletçilik” denirken kimi politikaların yanı sıra mülkiyet biçimi de kastediliyorsa, sosyalist bir iktidarda devlet mülkiyetinin farklı mülkiyet biçimlerine uzunca bir süre baskın olması kaçınılmazdır.

Köşe yazarları

Haklı çıkan ve yanılan

Laik Cumhuriyetin, tek parti döneminin mağduru sayılan, bu dönemde baskıya uğrayan kişiler, düşünceler, akımlar, vb. kendi tarihselliklerinden çıkartılıp bugünün daha gelişkin bir demokrasi anlayışının parçası yapılamazlar.

Köşe yazarları

“Süreç olarak faşizm”

Siyasal-ideolojik söylemlerinde yumuşamaya giderek kritik ölçekte oy artışı sağlayamayacağını bilen rejim, bu söylemlerini tersine daha da sertleştiğinde ciddi bir oy kaybına uğramayacağını da bilmektedir.

Köşe yazarları

“Normal insanlar dönemine” ihtiyacımız var!

Sorunluluk durumunun bir yanı, bu toplumun insanlarının “sanatçıya” (sanata değil!) olması gerekenden fazla önem vermesi, değer biçmesiyle ilgilidir. Bilebildiğimiz kadarıyla, özellikle “solda” sayılan ünlü sanatçılara ilişkin siyasal-ideolojik eğilmezlik ve bükülmezlik beklentisi başka hiçbir toplumda bizdeki kadar yüksek değildir.

Köşe yazarları

“Kayıp nesil” için bir not

Tamam, “dogmatizme” kapılmayalım, dünyanın ve ülkenin durumuna ilişkin “yeni” şeyler söyleyelim; ama bunları yaparken ya “şeytana uyup” kimi vazgeçilmez doğrularımızı ve ilkelerimizi de unutup gidersek?