Metin Abinin ardından…
Metin Abi kendisini itibarsızlaştırmaya çalışan, kendisini “iptal etmeye” kalkan hatta siyasetten paralize etmeye çalışanlara karşı bile o mağrur, soğukkanlı, bilgece duruşunu koruyabilmiştir.
Metin Abi kendisini itibarsızlaştırmaya çalışan, kendisini “iptal etmeye” kalkan hatta siyasetten paralize etmeye çalışanlara karşı bile o mağrur, soğukkanlı, bilgece duruşunu koruyabilmiştir.
Aradan çeyrek yüzyıl geçtikten sonra soykırımın inkârı her sene vites büyütüyor. Soykırım inkarı ise gücünü adaletin ve “gerçek”in hükmünün geçmediği bir dünyadan alıyor.
Mostar’da 14 Haziran 2022’de bir gecede 700’e yakın partizanın mezar taşı tahrip edildi. Mostar köprüsünü topçu ateşiyle havaya uçuranlarla bu kalleş eylemi gerçekleştirenler aynı kişilerdir.
Sırf liberal bir ekonomik programa sahip oldukları için totaliter liderlere destek vererek bu rejimlerin daha da güçlenmelerini sağlayan AB’nin bir özeleştiri vermesi gerekiyor ama bunun ahını tutmak, hesabını yapmak bizim işimiz değil.
Kuşkusuz şekilsel olarak Türkiye’deki “Millet İttifak”ı ile Macaristan’da 12 yıllık Orban rejimine karşı kurulan ittifak birbirine bazı konularda benziyor. Her iki oluşum da altı partiden oluşuyor ve gerçekten de normal koşullarda bir araya gelmeleri pek de mümkün olmayan altı partiden bahsediyoruz.
Görünen o ki hesap-kitap yapılmış, büyük biraderden gerekli direktifler alınmış, ümmet ikna edilmiş ve İsrail’le yakınlaşma yolu açılmış. Zaten iki ülke arasındaki ticarete baktığımızda gayet güzel bir alışveriş göze çarpıyor ki başta Suriye politikası olmak üzere, özellikle de Orta Doğu’da iki ülke de oldukça uyumlu bir dış politika uyguluyor. Bu minvalde aslında 9 Mart’taki ziyaret malumun ilâmından başka bir şey değildir.
Batılı çokbilmiş uzmanlar yine “Ukrayna’dan sonra sıra Bosna’ya gelir mi?” diye soruyor ve duran saatin günde iki kere de olsa doğruyu gösterdiği gibi bu konuda haklı olabilme ihtimallerinin yüksek olduğunu itiraf etmemiz gerekiyor. Evet, Ukrayna’dan sonra sıra Bosna’ya gelebilir.
Yeni bir hakikatin şafağında olduğumuz bu konjonktürde sınıfın partisinin eylemde, örgütlenmede ve politika belirlemede sınıf yerine başka öznelere öncelik tanıması tarihin affetmeyeceği bir hata olacaktır.
Filistin davası RTE için ne ifade ediyorsa Bosna da aynı şeyi ifade etmektedir: İç ve dış politikada konsolidasyon malzemesi olarak kullanmak için iki kullanışlı ve düşük maliyetli araç.