"Çay kanunu" kimin için?

Fiyat sorunundan önce halledilmesi gereken asıl sorun "çay kanunu" sorunudur. Bütün çay bileşenleri gibi biz üreticiler de çayın bir kanuna bağlanıp bu sorunun üreticilerin hakları korunarak, mağdur edilmeden, Çaykur aradan çıkartılmadan bölge insanının lehine çözülmesini istiyoruz.

Artvin Borçka’dan başlayıp Giresun’un doğusundaki iki ilçesi de dahil olmak üzere bu günlerde hummalı bir şekilde çay sezonu için hazırlık yapılıyor. Bu hazırlıklar geçmişin o keyifli yaz hazırlıklarına benzemiyor ama. 

Bu yaz zor geçen bir kışın ardından bütün umutları yine çayı olan Karadenizli yaş çay üreticileri, ilk şoku geçen yıla göre yüzde 300 zamlı gübre fiyatlarını görünce yaşadılar. Pek çoğu bu yıl için gübre kullanma konusunda hala karar vermiş değil. Bir kısım üretici bölgede şimdiye kadar kullanılmayan ya da çok az kullanılan, çay için tercih edilmeyen daha ucuz gübre çeşitlerine yöneldi. Çünkü toprak, yılların yanlış kullanımı ve gübrelemesi sonucu artık gübresiz hiçbir işe yaramaz halde.

Artan maliyetler ve yüksek enflasyonist ortam, üreticide yaş çayın fiyatının ne olacağı, Çaykur’un nasıl bir fiyat açıklayacağı ve özel çay firmalarının fiyat politikalarının üreticinin beklentilerine nasıl cevap vereceği, kota-kontenjan uygulamasının bu yıl nasıl uygulanacağı ayrı ayrı merak konusu şu an.

Bu durumun sebebi, ekonomik krizin ülkede oluşturduğu belirsizliğin üretici üzerindeki baskısı. Çünkü açıklanacak hangi fiyat, onları kaç ay koruyabilecek bir fiyat olacak? Bu yüzden bölgede, üreticiler arasında bu konuda bir kıpırdanma görünüyor. Yaş çay üreticileri ilk etapta "acil taleplerimiz" diyerek bölgede bir araya geldi ve fiyat konusu başta olmak üzere toplantılar yapmaya başladılar. Bu toplantılardan en geçerli fiyatın çıkacağından bir çay üreticisi olarak eminim.

Üreticinin asıl sorunu tabiki fiyat sorunu değil. Fiyat sorunundan önce halledilmesi gereken asıl sorun "çay kanunu" sorunudur. Bütün çay bileşenleri gibi biz üreticiler de çayın bir kanuna bağlanıp bu sorunun üreticilerin hakları korunarak, mağdur edilmeden, Çaykur aradan çıkartılmadan bölge insanının lehine çözülmesini istiyoruz.

Ağustos 2021'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörlüğü denetiminde taslak bir metin hazırlanıp, Tarım ve Orman Bakanlığı'na gönderildiğinin açıklanması Rize'de şok etkisi yarattı. Bu metni üniversiteye kim hazırlatmıştı?

Çay sanayicilerinin öncülüğünde AKP'li siyasilerin ve milletvekillerinin bölgenin STK'lerine yaptıkları baskılarla Trabzon, Rize, Artvin Ziraat Odaları'nı da (ilçeler dahil) bu oluşumun içine katarak; çiftçi temsilcileri de tasarıyı kamuoyundan ve üreticiden gizleyerek Meclis'e gönderdiler.

Görüştüğümüz pek çok Ziraat Odası başkanı bu onayın bizden, uzaktan toplantı ile sadece ekranda gösterilerek alındığını ve pek çok arkadaşımızın bu taslağın altına şerh düştüğünü söyledi. AKP-Saray Rejimi yangından mal kaçırır gibi, giderayak "çay kanunu"nu çay baronlarının istediği gibi çıkartıp, tarımda yıkım politikalarına çay üreticisini eklemek istiyor.

Rize’li siyasetçiler ve çay sanayicileri de bu taslağı üniversiteye hazırlatarak akademik bir çalışma paravanı arkasına sığınmanın kurnazlığına kaçıyorlar.

Bu oyunu çay üreticisi bozacaktır. İçinde kendisi olmayan hiçbir kanunu çay üretici kabul etmeyecektir. Kanun metni bu şekli ile Meclis'e geldiğinde, onu Meclis'e getirenler bölgesine ihanet etmiş olacaklar ve asla unutulmayacaklardır.

Başka bir yazıda kanunun içine gireriz biraz da.