
Vitrin: Yeni çıkanlar
İleri Kitap’ta bu hafta siyasi tarih, politika, roman ve öykü türünde kitapları vitrine koyduk.
Jenny Edkins’in Kayıp isimli kitabı özellikle ülkemizi de yakından ilgilendiren bir konuyu işliyor. Cumartesi Anneleri’nin mücadelesiyle gündemden hiç çıkmayan kayıplar mücadelesinin dünyadaki benzer örnekleri kitabın gündeminde yer alıyor
Gustave Flaubert’in Sel Yayıncılık etiketiyle yayımlanan romanı ise klasik takipçileri için vitrinimizde yer buldu.
Yalçın Bürkev’in yoğun uğraşlar sonucu hazırladığı kitap ODTÜ Tarih Direniyor ise ülkemizin mücadele tarihine ODTÜ özelinde ışık tutuyor. Her kuşaktan insanın yer aldığı kitap ODTÜ’den hareketle ülkemizin siyasi tarihini yorumluyor. Tüm kuşakların kendisine dersler çıkarabileceği bu örnek çalışma vitrinimizin önemli kitaplarından bir tanesi.
Alman Edebiyatı sevenler için Judith Kuckart’tan Silahı Seçmek isimli roman vitrinimizde yer aldı. Bu hafta vitrinimizi hazırlarken öykü severleri de unutmadık. Öykü takipçileri için ellerinden uzun süre bırakamayacakları bir kitabı vitrine taşıdık; DeliDolu etiketiyle yayımlanan Güz Nehri ve Daha Önce Derlenmiş Diğer Hikayeler isimli kitabı ve bu ay basılı ilk sayısını yapan Kuledibi dergisini beğeninize sunuyoruz.
Kayıp - İnsanlar ve Politika
Kayıp’ta Jenny Edkins farklı koşullar altında meydana gelen kayıp vakalarını inceliyor: Avrupa’da milyonlarca insanın yerinden edildiği İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemi; 11 Eylül 2001’de Manhattan’daki Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin yıkılması sonrasındaki dönemi; Temmuz 2005’te Londra’da gerçekleştirilen bir dizi bombalı saldırı sonrasındaki dönemi; görev esnasında kaybolan askerî personelin aranmasını; Latin Amerika’daki, özellikle Arjantin’deki binlerce siyasi “kayıp”ları ve hayatın olağan akışı içinde ailelerini terk ederek kendi iradesiyle ortadan kaybolanları… Yakınları ve aileleri için “biricik” olan kimselerin ortadan yok olmasından sonra yaşanılanları tarihsel perspektifleri içinde, detaylı biçimde ele alan Edkins savaş, politik şiddet, soykırım ya da doğal felaketler sonucu kaybolan insanların aranması faaliyeti esnasında “idarenin” insanları nasıl nesneleştirdiğini gösteriyor; adli teşhis süreci, kayıp yakınlarının tutumu, yas tutma hallerine değinerek “namevcut olma hali”nin politik terimlere tahvil edildiğinde ne anlam ifade edebileceğini araştırıyor.
- Kayıp
- İnsanlar ve Politika
- Yazar: Jenny Edkins
- Türü: Politika
- Baskı Yılı: Kasım 2016
- Sayfa Sayısı: 384 Sayfa
- Yayınevi: İletişim Yayınları
Doğu'ya Yolculuk
Dünya edebiyatının devlerinden Gustave Flaubert 1849-1851 tarihleri arasında, yirmi sekiz yaşında dostu Maxime Du Camp’la birlikte çıktığı Doğu yolculuğunun derin etkilerini ömrü boyunca taşıyacaktır. At sırtında, tehlikelerle dolu ıssız dağlarda ve ovalarda süren, dört buçuk ayda Nil Nehri’ni geçebildikleri bu uzun seyahat, Fransa’dan başlayıp Mısır’a, Suriye ve Filistin’den Anadolu’ya, İzmir ve İstanbul’dan Yunanistan’a ve nihayetinde de İtalya’ya dek uzanır.
Flaubert’in şaşırtıcı gözlem gücünün ve derin kültürünün izlerini taşıyan bu kapsamlı seyahatname sayesinde 19. yüzyıl Doğu’sunu –ve de Türkiye’sini– Flaubert’in gözünden görmenin zevkine erişirken, dünya edebiyatının hiç tartışmasız en büyük ustalarından birinin “görme sanatı”nı ve “yazma sanatı”nı kavrayışını da eşsiz bir deneyim halinde tadarız. Gökyüzünün, dağların, ormanların, kısacası doğanın rengarenk ve ayrıntılı tabloları Flaubert’in kaleminde şehir ve köy sokaklarındaki gündelik hayatla, sıradan insanların ev yaşamıyla, genelevler ve safahat âlemleriyle, tapınakların, anıt ve heykellerin incelikli tasvirleriyle bezenirken, bir yandan da insan ruhunun derinliklerine dalan keskin bir zekanın ayrıksılığı ve melankolisi her satırda kendini hissettirir.
Flaubert uzmanları Claudine Gothot-Mersch ile Stéphanie Dord-Crouslé’nin notları ve edisyonuyla Türkçede ilk kez...
- Doğu’ya Yolculuk
- Yazar: Gustave Flaubert
- Çeviri: Yaşar Avunç
- Türü: Roman
- Baskı Yılı: Kasım 2016
- Sayfa Sayısı: 584 Sayfa
- Yayınevi: Sel Yayıncılık
ODTÜ Tarih Direniyor
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar der ki, “Hocam, bir şey kafama takılıyor, bizim de üniversitemiz var, Harp Okulu. Orada hiç sorun çıkmıyor, herşey tıkır tıkır gidiyor. Sizde ise boyuna hır gür. Nedir bunun sebebi?” deyince Cahit Arf gayet sakin bir şekilde, nefis bir üniversite tanımı yapar: “Paşam, siz Harp Okulu'nda öğrenciye ne öğretileceğini biliyor musunuz?” “Elbette biliyoruz.” der Semih Sancar. Cahit Hoca: “İşte, fark da bu ve zaten problem de oradan çıkıyor. Biz ne öğreteceğimizi pek bilmiyoruz.”
Neden ODTÜ Tarihi? ODTÜ 60 yıllık bir kurum ve daima muhalif. Peki ama neden ODTÜ daima muhalif? Bu geleneğin nasıl mayalandığını, nasıl filizlendiğini, nasıl olgunlaştığını anlamak, bugünün üniversite eğitiminin, bugünün Türkiye'sinin ve günümüz sol muhalefetinin açmazları karşısında kimi ipuçları vermez mi? Üstelik ODTÜ'de en güçlü muhalif rüzgarların estiği dönemler, ODTÜ'nün bilimsel üretiminin zirve yaptığı dönemler oldu.
Kitap ODTÜ'nün akademik-bilimsel gelişiminin yanısıra kültürel tarihini de ele alıyor. Ancak ODTÜ tarihi aynı zamanda Türkiye'nin demokrasi mücadelesinin ve solun tarihidir. Solun tarihine değinmeden ODTÜ tarihi anlatılamaz.
Amerikan projesi olarak kurulan ODTÜ nasıl bir dönüşüm yaşayarak, sonraki muhalif niteliğini kazandı? THKO neden ODTÜ'de doğdu? Neden ÖTK türü bir örgütlenme sadece ODTÜ'de var olabildi? 1980'lerdeki darbe dönemi nasıl aşıldı, ODTÜ kendisini nasıl yenileyebildi? Neoliberal atmosfer ODTÜ'de ne ölçüde tahribat yarattı? AKP döneminde muhaliflik nasıl sürdü?
Bu gibi sorulara da cevap arayan kitap, 1956'daki kuruluştan bugünlere kadar uzanan, olayların birinci derece aktörlerinden yaklaşık 100 ODTÜ'lü akademisyen, çalışan ve ağırlıkla öğrencilerin anı ve değerlendirmelerinin kurgulanmasıyla oluşan bir sözlü tarih çalışması. Sürükleyici olaylar birçok bilinmeyen boyutları ve aktörlerin insani yönlerini de katarak adeta bir roman kıvamında akıyor. Ve okur bir geleneğin oluşumuna tanıklık ediyor.
Bu çerçevede çalışma 4 bölümden oluşuyor: 1) Kuruluş Dönemi ve 60'lı yıllar, 2) 12 Mart'tan 12 Eylül'e, 3) 12 Eylül'den AKP'ye, 4) AKP'li Yıllar.
Çalışmaya katılan akademisyenlerden bazıları şöyle: Prof. Uğur Ersoy(kuruluş dönemi Rektör yardımcısı); Prof. Tosun Terzioğlu (Eski Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve sonrasında Sabancı Üniversitesi eski Rektörü, yakınlarda vefat etti); Ahmet Acar (bir önceki Rektör); Prof. Yakup Kepenek, Prof. Mehmet Kıcıman (eski Rektör); Prof. Mustafa Tokyay, Prof. Raşit Kaya. Ayrıca anılarıyla eski Rektörlerden Kemal Kurdaş ve Prof. Ilgaz Alyanak da yeralıyor.
Öğrencilerden yer alanlardan bazıları ise şöyle:
68 kuşağından, Akın Atauz, Tuncay Çelen, Akın Dirik, Mustafa Yalçıner, Ertuğrul Kürkçü, Nuran Ağırnaslı, Ali Artun, Metin Çulhaoğlu, Levent Tosun, Yılmaz Aysan, Hakkı Yazıcı;
78'lilerden Taner Akçam, Mehmet Ali Yılmaz, Mehmet Uğur, Cumhur Aytulun, Selçuk Ülkü, Bülent Forta, Ahmet Asena, Doğan Tılıç, Adnan Bostancıoğlu;
88 ve 98'lilerden Aydın Bodur, Metin Özuğurlu, Taner Yüzgeç, Menderes Tutuş, Yıldız Temurtürkan, Cengiz Bozkurt, Hakan Gülseven, Ecehan Balta, İlknur Hacısoftaoğlu, Yeşim Tuba Başaran, Doğan Ergün; ve de son dönem akademisyen ve öğrenciler...
- ODTÜ Tarih Direniyor
- Yazar: Yalçın Bürkev
- Türü: Siyasi Tarih
- Baskı Yılı: Kasım 2016
- Sayfa Sayısı: 615 Sayfa
- Yayınevi: NotaBene Yayınları
Silahı Seçmek
Kızıl Ordu (RAF) militanlarının yer aldığı ARANIYOR afişinde eski bakıcısı Jette’nin fotoğrafını gören genç gazeteci Katia, üzerinde izler bırakmış ve cesaretine hayran olduğu bu kadının yaşamını takip etmeye karar verir. Kızıl Ordu militanı Jette ‘70’li yılların başında, “Beyaz Giysili Banka Soyguncusu” sıfatıyla “Almanya’nın en çok aranan kadını” olmuş, tutuklanmış, sonrasında arkadaşlarının eylemleri sonucu hapisten kurtulmuştur. Yurtdışına kaçan Jette artık yaşamını Filistin mücadelesine adayacaktır.
İşte bu yaşamı sanki ablasını izleyen küçük kızkardeşmişçesine takip altına alır Katia. Jette’nin seçimlerini, arkadaşlıklarını, aşklarını, eylemlerini geriye dönük bir günceyi yeniden yazarmış gibi didik didik eder. Onun tavizsiz mücadelesine eşlik eden dizginsiz öfkeyi anlamasa bile hayranlık duyar. Bu geriye dönük yeniden yazım aynı zamanda Katia’nın kendi hayatını sorguladığı bir süreci de başlatır.
Birçok eleştirmenin çağdaş Alman edebiyatının geleceği olarak nitelediği Judith Kuckart, ilk romanı Silahı Seçmek’te farklı kuşaktan iki kadının iç içe geçmiş yaşam hikâyelerini anlatıyor. Gerçekle kurmacanın baş döndürücü biçimde birbirinin yerine geçtiği kesintisiz, sarsıcı bir anlatı.
- Silahı Seçmek
- Yazar: Judith Kuckart
- Çeviri: Süheyla Kaya
- Türü: Roman
- Baskı Yılı: Kasım 2016
- Sayfa Sayısı: 192 Sayfa
- Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Güz Nehri ve Daha Önce Derlenmiş Diğer Hikayeler
Fabrikalar, işçiler, bahisler, hipodromlar, jokeyler, simsarlar, kumarbazlar, işsizler, otel odaları ve gece kulüpleri...
Umudu, pişmanlıkları, işsizliği, kısacası sıradan insanı anlatıyor Cheever Güz Nehri'nde. Amerika taşralarından manzaraların yer aldığı öykülerde küçük tutkuların, hayal kırıklıklarının birey yaşamına etkileri dile getiriliyor. On üç öykünün yer aldığı kitapta Büyük Buhran'ın yıprattığı Amerika ve ekonomik çöküşün yansımaları öne çıkıyor. Cheever yalın anlatımı ve öykücülükteki ustalığıyla bizi bir dönemin Amerika'sına götürüyor. Aşk ve kumar ilişkisi, kolay para, fakirlik ve tekinsiz karakteri ise Cheever'ın öykülerinin öne çıkan özelliklerinden. Kısa öykü türünün iyi örneklerini okumak isteyen okurlar için…
- Güz Nehri ve Daha Önce Derlenmiş Diğer Hikayeler
- Yazar: John Cheever
- Çeviri: Niran Elçi
- Türü: Öykü
- Baskı Yılı: Kasım 2016
- Sayfa Sayısı: 200 Sayfa
- Yayınevi: DeliDolu Yayınları
Kuledibi
2013 yılından beri online olarak yayın hayatını sürdüren “Kuledibi” dergi Kasım ayında yazılı ilk baskısını yaptı. İki aylık kültür sanat edebiyat dergisi Kuledibi, “çabuk tüketilen, popüler kültürden beslenen, yüzeysel” dergilerin çok sattığı bugünlerde “Bellek” temalı ilk sayısıyla okurlarıyla buluşmayı bekliyor.
Bu sayıda kimler var?
Öykü: Aliye Zorlu Mit, Fatih Külahçı, Mesut Barış Övün, Mert Öymen, Özgür Balpınar, Nurullah Eren ve Miraç Ağca
Sinema inceleme: Hasan Hüseyin Akkaş, Okan Ormanlı, Ali Reza Dürü, Halil İbrahim Sağlam ve Caner Almaz
Şiir: A. Mücahit Bülbül; Emily Dickinson (Çev. Öznur Özkaya)
İnceleme: Ali Kayaalp, Berrin Şermet Doğan, Sercan Leylek
Müzik: Kemal Dinçer
Edebiyat İnceleme: Erkan Küçük, Umut Kalkan, Murat Baykan, Tankut Yıldız, Osman Palabıyık ve Nil Ormanlı
Çizim: Fatma Kurnaz, Hazar Ata, Aleksandra Fabia, Senem Temiz ve Gizem Malkoç, Ulaş Mert Erkan
Röportaj: Haldun Dormen ve Yeni Türkü solisti Derya Köroğlu