Gözcü kulesinde

Gözcü kulesinde

Delal Arya’nın yazdığı yeni fantastik macera serisi Can Çocuk Yayınlarından çıktı, duyurulur!

Perge Dündar

Hepimiz macera yaşamak isteriz. Macera, bilinmeyene yolculuk demektir ve biz bilinmeyene daima merak duyarız. İşte bu merak bizi maceralara yönlendirir. Bazılarımız için yeni bir kafeyi keşfetmektir macera, bazılarımız için yaşadığından bambaşka bir ülkeye gitmek, bir kısmımız içinse yeni bir yemek yapmayı denemektir.

Kitap okumak bence maceraların en büyüklerinden biridir. Her ne tür, dil, konu okursanız okuyun bir kitap sizi daima olduğunuzdan bambaşka bir yere götürür ve farklı deneyimler yaşatır kafanızın içinde.

Batı ile Doğu arasında sıkışmış kalmış bu şehri seçmelerinin nedeni ise Konstantiniyye’nin periler dünyası ile yeryüzünün kesiştiği yerde kurulduğuna inanmalardır.

Daha da ileri gidip, bu şehrin masallardan yaratıldığını söyleyenler de vardır.

İstanbul’da yaşamak da büyük maceraların bir diğeridir. Çağlar boyunca birbirinden farklı ırklara, dinlere mensup insanlara mekân olmuş bu şehir coğrafi özellikleriyle, zaman içinde yaşayan insanların inşa ettiği binalarıyla, trafiğiyle, kalabalığıyla, keşmekeşiyle, bazen çok zengin bir tat bırakışıyla, bazen yaşattığı zorlu anlarla tam bir maceralar şehridir.

Konstantiniyye’de her şey ne kadar da bulanıktı. Efsaneler ve gerçek dünya. Mitolojiler ve tarih. Periler ve insanlar. Hepsi birbirine karışmıştı.

Fakat bu keşmekeşin içinde farkına vardığı bir şey vardı ki, o da aslında hayatı boyunca bu şehrin özlemini çektiğiydi.

Bu bulanık ve karmaşık şehri, bu isli ve buharlı havayı düşlemiş durmuştu.

Okuduğum kitaplarından anladığım kadarıyla çocuk kitabı yazarı Delal Arya’nın İstanbul’a karşı sevgisi büyük ve kendisi bir hayli maceraperest biri. Pera Günlükleri isimli 5 kitaplık serisinde ki onun yazısı da yine İleri Kitap’ta çıkmıştır, arka plan İstanbul’dur.

Yeni serisi Öteden Beri’nin ilk kitabı Gözcü Kulesinde maceralar yine İstanbul’da geçiyor. Seneler önce İstanbul’dan ayrılmış olan Ekaterina Pleizade, çocukları Sinan, Simya, Arat ve yeğeni Çay ile Cenova’da yaşamaktadır. Sırlarla dolu bir hayatı olan Ekaterina sık sık başka yerlere giden bir peri masalları yazarıdır. Çocuklar tek başlarına hayatlarını sürdürmeye alışkındırlar. Bir gün Ekaterina, çocuklara yosunlu bir yemek kitabı bırakıp ortadan kaybolur. Bu kitap sadece bir yemek kitabı olmayıp aynı zamanda arka planında gizli metinler barındıran bir hayalet elyazmasıdır.

Konstantiniyye salt orman, bataklık ve yosundu artık. Bir vahşet ve büyü kentiydi.

Bu kitapla birlikte çocukların maceraları başlar ve bir şekilde kendilerini İstanbul’a giden bir gemide buluverirler. İstanbul’da Ekaterina’nın babaannesinin yaşadığı Pleizade konağına yerleşen çocuklar şehri vahşi bir bitki örtüsü ile sarılmış, yosunlarla kaplanmış, yer yer suların altında kalmış virane binalarla çevrili halde bulurlar. Bu büyülü şehri yok etmek isteyen karanlık güçler bulunmaktadır. Şehri kurtarmanın yolu ise karanlığı uzaklaştıracak bir kız çocuğunun koruyucu masalları okumasıdır. Ama önce yok olmuş olan bir kulenin geri getirilmesi gerekmektedir.

İçimden bir ses sizin sadece Pleizade Konağı’na değil, tüm şehre iyi geleceğinizi söylüyor.

Çay ve kuzenleri yosunlu yemek defterini karıştırdıkça İstanbul’u kurtarmak için işe girişmeye başlarlar. Ve başlarına türlü türlü şeyler gelir. Acaba kuleyi bulabilecekler midir?

Balta girmemiş bir orman koca cüssesiyle eskinin görkemli imparatorluklar şehrinin içinden dimdik ve karmakarışık gökyüzüne yükseliyordu. Sokaklar kapkaranlık koruların derinliklerinde sona eriyordu. Yıkık dökük, yarı yarıya terk edilmiş binaların içinden ağaçlar fışkırıyordu. Kasvetli taş köprülerin üstünden koyu yeşil yosunlar sarkıyor, sarmaşıklar minarelerin etrafını sarıyordu. Bir zamanlar arabaların vızır vızır gidip geldiği caddelerin ve sokakların yerinde geniş nehirler, çağlayarak akan dereler vardı. Kurşuni suyun içine batmış kubbelerin, minarelerin, çan kulelerinin ve hanların duvarları yosunlarla bezenmiş, ıslak ve küf kokulu bir battaniyeyi andırıyordu.

Delal Arya Türkçeyi özenli kullanan bir yazar. Akıcı bir anlatımı ve merak uyandıran bir yazım stili var. Kitabın sayfalarını çevirdikçe İstanbul sevgisini okura da bulaştırıyor. Okurken bütün karakterleri, mekânları ve olayları canlı bir şekilde gözünüzün önüne getirebilmeniz okumayı daha bir keyifli kılıyor.  10 yaş ve üzerine hitap eden bir kitap bu ama çocuk kitabı okumayı seven yetişkinlere de tavsiye edilir. Ve serinin devamı merakla beklenir.

Not: İlgilenenler için Pera Günlükleri yazısı.

https://ilerihaber.org/icerik/istanbulun-harika-gizemleri-89048.html

KÜNYE: Gözcü Kulesinde, Delal Arya, Can Çocuk Yayınları, 336 sayfa.

DAHA FAZLA