Avrupa Birliği, nükleer ve doğal gazı "yeşil enerji" ilan edebilir

Avrupa Birliği, nükleer ve doğal gazı "yeşil enerji" ilan edebilir

Avrupa Birliği, nükleer santraller ve doğal gazı "yeşil enerji" ilan eden bir tasarı hazırladı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından nükleer santraller ve doğal gazı "yeşil enerji" ilan eden bir karar tasarısı hazırlandı. Üye ülkelere gönderilen tasarıya, hükümetlerin 12 Ocak tarihine kadar yanıt vermesi gerekiyor. Tasarı, çevre örgütleri tarafından tepkiyle karşılanmasına rağmen pek çok Avrupa ülkesi ise nükleer enerjinin kullanılmasına destek veriyor. 

AB Komisyonu, nükleer ve doğal gazı "taksonomi" enerji grubuna dahil ederek "yeşil enerji" ilan eden bir karar tasarısını üye ülkelere gönderdi.

Söz konusu tasarıya şimdilik Yeşiller’in koalisyon ortağı olduğu Almanya ve Avusturya’dan tepki geldi. Ancak, bunun AB tarafından tasarının onaylanmasının önüne geçmesini engelleyemeyeceği tahmin ediliyor. Almanya basınında yer alan haberlere göre karar yasallaşırsa, 2045 yılına kadar yeni inşa edilecek nükleer santraller sübvansiyonlardan yararlanabilecek.

ALMANYA, NÜKLEER SANTRALLERİ KAPATMA KARARI ALMIŞTI

Evrensel'den Yücel Özdemir'in haberine göre, 30 Aralık günü AB Komisyonu tarafından gönderilen karar tasarısını zamanlaması da dikkat çekici. Birincisi, ihtiyaç duyduğu enerjinin halen büyük bir bölümünü sahip olduğu nükleer santrallerden temin eden Fransa'nın AB dönem başkanlığını üstlenmesi, ikincisi de Almanya’nın üç nükleer santrali daha 31 Aralık itibarıyla kapatması. Almanya, Japonya’da yaşanan Fukuşima felaketini ardından nükleer santralleri, büyük bir tehlike barındırdığı için kapatma kararı almıştı. Geri kalan üç santral de 2022’nin sonunda kapatılacak.

TASARI KABUL EDİLİRSE DESTEKLER SÜRECEK

AB Komisyonunun doğa için büyük bir tehlike olan nükleer enerjiyi "yeşil" yani "çevre dostu" ilan etmesi ve yeni yüksek teknik donanımlı santrallerin, yüksek radyoaktif çöpleri 2050 yılına kadar imha edeceklerini güvence altına aldıklarında faaliyette kalabilecekleri yönündeki tasarı, en çok Fransa gibi kolay ve az masraflı yoldan enerji elde eden ve elde etmek isteyen ülkeler tarafından destekleniyor. Zira, tasarının kabul edilmesi durumunda bu ülkeler 2045 yılına kadar nükleer santraller yapmak için AB’den gerekli maddi desteği alabilecekler.

Benzer bir durum doğal gaz işletmeleri için de geçerli. AB’nin çevreye petrol ve nükleer enerji kadar olmasa da yenilenebilir enerjiden çok daha fazla zarar veren doğal gazı "çevre dostu" enerji sınıfına dahil etmesi ise en fazla Almanya’yı memnun etmiş görünüyor. Tasarıda, doğal gaz işletmelerinin koşulları yerine getirdikleri takdirde 2030 yılına kadar onay alabileceklerine dikkat çekiliyor. Küresel ısınmadaki payı hiç de az olmayan doğal gaz işletmeleri için kilowatt başına 100 gram karbondioksite eş değer salınım öngörülüyor.

KOALİSYON HÜKÜMETŞ KESİN KARARA VARAMADI

Doğal gazın "yeşil enerji" kategorisine dahil edilmesi AB ülkeleri arasında en fazla Almanya’nın işine yarıyor. Zira Almanya, Rusya’dan doğrudan Baltık Denizi altından çektiği iki Kuzey Akımı hattı sayesinde Avrupa’nın "doğal gaz tankeri" olmayı planlıyor. Hatlardan biri yıllardır gaz taşırken, Kuzey Akımı 2 hattı halen açılabilmiş değil. Alt yapısı tamamlanan hattın devreye girmesi konusunda Almanya ile ABD arasında yıllardır tartışma sürüyor. ABD, Almanya ve Avrupa’nın doğal gaz bakımından Rusya’ya bağımlı hale gelmesine karşı çıkan ABD, Rusya’nın en önemli gelir kaynaklarından biri olan doğal gazın kolay bir şekilde dünya pazarına sunulmasına karşı.

Almanya’da kurulan SPD-Yeşiller-FDP koalisyon hükümeti içinde de Kuzey Akımı 2’nin açılması konusunda kesin görüş birliği sağlanabilmiş değil. Özellikle Yeşiller, Rusya’daki insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek hattın devreye girmesine itiraz ediyor. Konuyla ilgili bu ay içinde bazı somut adımların atılması bekleniyor.

İTİRAZ GELDİ

AB Komisyonu'nun, tasarısı, pek çok çevre örgütü tarafından tepkiyle karşılandı. Almanya ve Avusturya’da koalisyon ortağı olan Yeşilller Partisi, plana onay vermeyeceğinin ilk mesajını verdi. Avusturya Çevre Bakanı da, hukuksal olarak karara itiraz etmek için gerekli hazırlıklara başlayacaklarını söyledi.

Ülkelere sunulan tasarı hakkında hükümetlerin 12 Ocak tarihine kadar kadar görüş bildirmeleri gerekiyor. Gelecek bildirimlere üzerinden son halini alacak tasarı daha sonra AB Konseyi'ne sonulacak. Henüz takvim belirlenmese de AB nüfusunun ve üye ülke sayısının üçte ikisine denk gelecek şekilde AB Zirvesi’nde karar alınması durumunda tasarı, Avrupa Parlamentosu’nda sunulacak. Avrupa Parlamentosu'nda en az 353 milletvekilinin reddetmesi durumunda, AB Komisyonu'nun planları hayata geçirilemeyecek. Ancak bu pek gerçekçi görünmüyor.

NÜKLEERE AVRUPA'DAN DESTEK

Özellikle Fransa, Polonya, Hollanda ve birçok Doğu Avrupa ülkesi özellikle nükleer enerjinin kullanılmasından yana tavır almış durumda. Bu nedenle AB’nin özellikle nükleeri "yeşil enerji" olarak tanımlaması çok uzak görünmüyor.