İleri Görüş

Bir işçinin gözünden: Ford Otosan mühendislerinden mektup

Biz “işveren vekili” değil, düpedüz işçiyiz. Bu sebeple çıkarlarımızın işveren çıkarlarıyla çatışır hale geldiği koşullarda, haklarımızı savunabilmek için aynı saha çalışanı “sınıf arkadaşlarımızın” yaptığı gibi ortak hareket etmeye, bir arada mücadeleye çağırıyoruz.

Günah keçileri

Bu olay da öncekiler gibi dosyalarda kalacak. Nasılsa, ateş sadece düştüğü yeri yakacak ve ölenler unutulacak.

Eğitim Sen 12. Olağan Genel Kurulu’nun eleştirel bir değerlendirmesi

Eğitim Sen, yüz yıllık eğitim emekçileri hareketinin hiçbir döneminde olmadığı kadar sistemik bir krizin içindedir ve daha da kötüsü, sendikanın ana omurgasını oluşturan sendikal dinamikler, ne bu krizin farkındadır, ne de bu krize yönelik bir çözüm önerileri vardır.

Çapulcu Hüseyin

Arkadaşlarının Arap Hüseyin’i, bizim Çapulcu Hüseyin Günendi ağabeyimiz senin yattığın yerde çiçekler yükselirken yoldaşların da mücadeleyi yükseltecek.

Bir işçinin gözünden: Özel sektör öğretmenlerinin sendikalaşma mücadelesi

Sendikamızın yakın vadedeki öncelikli gündeminde taban maaşının özel eğitim alanında uygulanması yer alıyor. Taban maaş talebi elimizden alınan bir hakkın tekrar geri kazanılması hedefini içeriyor.

Bir İşçinin Gözünden: Koçtaş işçisi

Sorunlar saymakla bitmiyor ama yılmak yok. Koçtaş işçisine bu şekilde zorbalık yapmalarına izin vermeyeceğiz, engellemeye çalışıyorlar ama boşuna birlik olmak için uğraşacağız.

İnsan kalabilmek zor zanaat

Altın madenciliği teknik bir konu olmanın çok ötesine geçmiş, sosyal bir olgu olmuş ve altın madenciliğinin söz konusu olduğu her bölgede toplumsal muhalefet hareketleri ortaya çıkmış. Bu yanıyla konu salt teknik bir olgu olarak değerlendirilmemeli. Alınacak tavır aynı zamanda sosyal-siyasal bir tavır olmalı.

Kızıl hayalet: Hamburg 1923

Hamburg 1923, öncesi ve sonrasıyla, bir ayaklanma girişiminin ötesidir. Bu nedenle 100 yıl tartışmalarında çok daha geniş konuşmayı ve üzerinden atlanmadan anılmayı hak etmektedir.

Madencinin hakkı Saray fonuna

Yerel seçimlerin yaklaştığı günümüzde tüm halkın ortak malı olan kaynakların nasıl ve nerede kullanılacağı belirsiz, fon yönetiminin söylediği kadarı bilinecek.

Bir İşçinin Gözünden: Isuzu fabrikasında iş bırakma eylemi

İş bırakmamızın başlıca sebebi Birleşik Metal-İş’in MESS’e verdiği sözleşme taslağı yerine, sarı sendika Türk-Metal ve patronların kendi sözleşme koşullarını dayatmasıydı.

Ölüm hep bize mi düşer?

Ekmek kavgası için göz göre göre ölüme gidiyor gençler zorunluluktan. Çünkü; “Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık. Aşağıda ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin”.

Orhan Veli Kanık

"Şu kavga bir bitse dersin, Acıkmasam dersin, Yorulmasam dersin; Çişim gelmese dersin, Uykum gelmese dersin; Ölsem desene..."

Yoksul ölümü ve sermaye birikimi

Örgütlü yapıların edildiği, sendikaların içinin boşaltıldığı, hak aramanın adeta imkansız hale getirildiği bir ortamda bu tür insanlık dışı olaylar yaşanacak gibi ne yazık ki. 50 yaşında göçmen bir emekçinin bu şekilde hunharca katledilmesi, herkesin üzerinde uzun uzun düşünmesi gereken bir olay.

Darbe ve 'Reis için çalışmak'

Sol-sosyalist muhalefetin, özellikle de Türkiye İşçi Partisi’nin alacağı tutum, bu süreçte belirleyici sonuçlar yaratabilecek etkenlerden biri. Can’a bunu borçluyuz…

Sosyalistler ve cumhuriyete sahip çıkmak (2)

1923 cumhuriyetinin pozitif değerlerine sahip çıkmak, sadece onu kuran bir askeri lidere güzelleme yapmak demek değildir. Bu her şeyden önce bu topraklardaki 200 yıllık aydınlanma mücadelesine, 1923 öncesinin büyük ve değerli reformcularına, Namık Kemal ve Tevfik Fikret gibi özgürlük şairlerine, Abdülhamit döneminde hürriyet için savaşıp işkence gören, hapsedilen ve sürgüne yollanan ilerici aydınlara, işgal günlerinde Ege ovalarında ve Antep’te direniş ateşini yakan yoksul köylülere, İmalat-Harbiye İşçilerine, yağmur ve kar altında mermi taşıyan emekçi kadınlarımıza sahip çıkmak demektir.

Sosyalistler ve cumhuriyete sahip çıkmak (1)

Devrimcilik maceracılık değildir; ancak ciddi olanakların olduğu yerde risk de almak gereklidir ve olanaktan yararlanırken oluşacak risklere karşı da gerekli tedbir ve araçları geliştirmek, devrimci mücadelenin doğasının parçasıdır.

Yaşam savunması

Bu vesileyle bir kez daha, toplumsal ve siyasal muhalefeti, özellikle de sol-sosyalist partileri ve emek-meslek örgütlerini Kobani-Kumpas davasına karşı birlikte mücadeleye çağırıyorum. Tıpkı 2014’te tüm demokratik kesimlerin IŞİD’e karşı birleşmesi gibi, bugün de ortak savunmayı örmeye çağırıyorum.

Cumhuriyetin 100. yılında madenlerimiz

Günümüzde madencilik sektörünün Gayri Safi Milli Hasıla’daki (GSMH) payı oldukça düşük. 2010 yılında % 1.08 olan oran, 2022 yılında  % 1.38 olmuş. 2022 yılı maden ihracatı 6.5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş.

Atatürkçülüğün bugünü: Simgesel hazların dayanılmaz hafifliği

Kuşkusuz, Atatürkçülüğün bugün içinde bulunduğu durumun adı yenilgidir. Ancak hazin olan yenilginin kendisi değil, Plevne Marşı misali yenilginin yok sayılması ve simgeselliklerde zafer aranmasıdır. Ne hazin...

Marx Filistin’de: 'Toprak ve Varoluş Sorunu'

Filistin direnişinin şiddet eylemlerinin sömürgecinin şiddetiyle aynı ahlak terazisine konması, yapısal tahakküm ve şiddeti neredeyse yok sayan bu egemen yaklaşımın tipik bir ifadesi. Cellat ile kurbanı eşdeğer addeden ve ister istemez yapısal, sistemik şiddeti görünmez kılan, dolayısıyla dönüp dolaşıp sömürgecinin elini güçlendiren bir körlük bu...