Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan ve 13 Şubat günü yaşanan toprak kaymasında 9 işçinin toprak altında kaldığı Çöpler Altın Madeni’nde, kaybolan işçiler için başlatılan arama çalışmaları beşinci gününde devam ediyor.

İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat günü saat 14.30 sıralarında toprak kayması meydana gelmiş, yaşanan facianın ardından siyanürlü solüsyon ile toprağın madenin çevresine yayıldığı ve 9 işçiye ulaşılamadığı bildirilmişti.

Altın madeninde meydana gelen toprak kaymasına ilişkin sorumluluğu bulunan, aralarında firmanın Kanadalı yöneticisinin de bulunduğu, gözaltına alınan 8 kişiden 6’sı ise tutuklanmıştı.

Çöpler Altın Madeni’ndeki faciada kaybolan 9 işçi için başlatılan arama çalışmaları beşinci gününde devam etti. Sağanak ve sisin etkili olduğu bölgedeki çalışmalara AFAD, TSK Arama Kurtarma, JAK, PAK, UMKE, madenciler ve sivil toplum kuruluşlarından 2 bin 663 personel katıldı.

Arama kurtarma faaliyetleri, 793 araç ve iş makinesi, 99 aydınlatma kulesi, 52 jeneratör, dron, georadar, jeoradar, metale duyarlı 5 yeraltı radarıyla, 24 saat esasına göre yürütüldü.

Çalışmalardaki son duruma ilişkin bilgi veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, su kontaminasyonuna karşı 9 ayrı noktadan ölçüm aldıklarını ve şu ana dek olumsuz bir duruma rastlanmadığını bildirdi. 

‘İŞÇİLERİN OLABİLECEĞİ YERLERE YOĞUNLAŞIYORUZ’

Göçük altında kalan 6 işçinin dere yatağında, 3 işçinin ise manganez ocağında olduğunu belirten Bayraktar, şu ifadeleri kullandı: 

“Son 24 saat arama kurtarmayla alakalı özellikle manganez ocağındaki 3 çalışanımız için yoğun bir çalışma devam ediyor 6 işçimiz dere yatağında, 3 işçimiz manganez ocağında. İşçilerin olabileceği yerlere yoğunlaşıyoruz.

Toprağın kaldırılması önceliğimiz. Suda halk sağlığını tehdit edecek durum yok Olayın kök nedenleri ayrıntılı şekilde araştırılıyor. Her gün farklı lokasyonlardan suyla alakalı 9 ayrı lokasyondan ölçüm yapıyoruz ve ölçüm alıyoruz.

Özellikle temiz suyun buradaki dere havzasına karışmadan daha farklı yollarla aktarılmasıyla alakalı da özellikle DSİ'nin koordinasyonunda ve kontrolünde ciddi bir çalışmayı yürütüyoruz.”