Victor Jara'nın faşizme direnen gitarı
Bugün Şilili devrimci sanatçı Victor Jara'nın, faşist Pinochet rejiminin askerleri tarafından katledilişinin 43. yıl dönümü. Jara'yı Manifesto'suyla anıyoruz...
28 Eylül 1932'de Şilili devrimci müzisyen, öğretmen, tiyatro yönetmeni ve şair Victor Jara (Victor Lidia Jara Martinez) 15 Eylül 1973'te faşist Pinochet rejimi tarafından katledildi.
Güney Amerika "Yeni Şarkı" akımının öncüsü bir devrimcidir. 1960'ların ardından Şili Komünist Partisi'ne de üye olan olan Jara, Şili'de darbeyle devrilen Allende önderliğindeki Unidad Popular iktidarını desteklemiştir.
15 Eylül 1973'te, yani Pinochet darbesinden dört gün sonra, adı sonradan Victor Jara Stadyumu olarak değiştirilen Şili Ulusal Stadyumu'nda toplanan binlerce devrimciden biri olan Jara, burada gördüğü işkencenin ardından öldürülmüştür.
JARA HÂLÂ VENSEREMOS'U SÖYLEMEYE ÇALIŞIYORDU...
İşte Mümtaz İdil'in kaleminden, Jara'nın katledilişinin hikayesi:
"Victor Jara’yı Santiago (Estadio Chile) stadyumuna getirdiler. Gitarı yanındaydı. Stadyuma girer girmez Unidad Popular (Venseremos) şarkısını çalıp söylemeye başladı. Stadyumun yönetimi vahşi bir faşist olan Albay Mario Manriquez Bravo’nun elindeydi. Victor Jara’nın Venseremos’u söylemesi ve stadyumdakilerin de buna eşlik etmesi, albayı çok rahatsız etti. Emrinde, en az kendisi kadar faşist ve gaddar iki subayını çağırdı.
Victor Jara’nın gitar çalmasını engellemelerini istedi. Subaylardan biri, “Ne olursa olsun engellememizi mi istiyorsunuz komutanım,” diye sorunca, albay Bravo başıyla “evet” anlamında yanıt verdi. İki subay hızla Jara’nın yanına ulaştılar. Jara’nın etrafı yığınla vatansever tarafından kuşatılmış olduğundan, dipçik darbeleriyle kendilerine yol açıyorlardı. Sonunda Jara’nın yanına ulaşmayı başardılar.
Hiç uyarmadılar, tek kelime bile etmediler. Subaylardan biri gitarı Jara’nın kucağından alıp yere çaldı. Büyük bir uğultu yükseldi. Ardından kolundan tutup Jara’yı yere yatırdılar. Yüzün koyu yatıyordu ünlü müzisyen. Şili’nin bağımsızlık savaşçısı, devrimcisi. Subaylardan biri kollarından birinin üzerine ayağıyla basarak kıpırdamasını engelledi. Diğeri ise tüfeğinin dipçiğiyle Jara’nın parmaklarını kırdı. Defalarca vurdu, yılmadan vurdu, acımadan vurdu… Sonra subay öteki koluna geçti. Dipçik darbesiyle sağ elini paramparça eden diğer subay bu kez sol eline vurmaya başladı. Jara hala mırıltı halinde Venseremos’u söylemeye çalışıyordu.
[ih2]
Kısık bir çığlık şeklinde çıkıyordu sesi, ama söylüyordu. Kalabalık dehşet içindeydi ve susmuştu. Herşeye rağmen şarkısını mırıldanmaya çalışan Victor Jara’ya “sahibinin sesi” olan subaylar çok sinirlenmişlerdi. Kollarına basan subay da tüfeğini kavramış, dipçiğini Jara’ya doğrultmuştu. Jara hafifçe katillerine doğru döndü. O anda şimşek gibi bir dipçik darbesi ağzının tam ortasına yapıştı. Dişlerinden bir iki tanesi kırılmıştı. Ağzından kan fışkırdı. Daha ne olduğunu bile anlayamadan ikinci dipçik darbesi burnuna geldi. Burnu kırılmıştı. Acı ile, ama hala Venceremos’u mırıldanmaya çalışarak yeniden yüzün koyu yere uzandı. Artık kafasını kaldıracak hali kalmamıştı.
Subaylardan biri tüfeğini bir sopa gibi namlusundan tutarak, tüm gücüyle Jara’nın kafasına vurdu. Ses kesilmişti. Kalabalık da donakalmıştı. Saniyeler sonra, diğer subay da tüm gücüyle Jara’nın kıpırtısız başına vurdu. Artık Jara kıpırdamıyordu. Subaylar defalarca vurdular. Jara’nın başı paramparça olmuş, beyninden fırlayan kanlı küçük parçalar etrafa yayılmıştı. Kalabalıktan birkaç kişi kusmaya başladı. Victor Jara ölmüştü… "
[ih3]
Victor Jara'nın müziğine ve yaşamına yüklediği anlamı dile getirdiği Manifesto'su şöyledir:
Manifesto
Laf olsun diye, güzel sesim duyulsun diye şarkı söylemem
Şarkı söylerim, çünkü gitarımın hissi ve aklı var
Topraktan bir yüreği ve güvercin kanatları var
Tıpkı kutsal su gibi, kutsar şerefi ve acıyı
Şarkım amacını bulmuştur, violeta'nın diyeceği gibi
Çalışkandır gitarım, bahar kokar
Gitarım ne zenginlerin malı, ne de yardakçılarının
Şarkım yıldızlara ulaşmak için bir iskele
Bir şarkının ancak, en gerçek gerçeklerin şarkısını
Söyleyerek ölenlerin damarında attığı zaman anlamı vardır
Ne gelgeç dalkavukluklar, ne yabancı ülkelerde şöhret
Yalnızca toprağın derinine inercesine uzun bir ülkenin şarkısı
Orada, herkesin toplandığı ve her şeyin başladığı yerde
Yüreği olan bir şarkı var; sonsuza dek yaşayacak yeni şarkı
(Çeviri: Bülent Somay)