TİP Sözcüsü Kadıgil: Erdoğan siyasi dilencilik yapıyor

TİP Sözcüsü Kadıgil: Erdoğan siyasi dilencilik yapıyor

Sera Kadıgil, Sözcü TV canlı yayınında açıklamalarda bulundu.

İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, katıldığı Sözcü TV canlı yayınında, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu seçim benim için bir final” şeklindeki açıklamasına ilişkin, “Erdoğan İstanbul’da seçimi kaybedeceğinin çok farkında ve siyasi dilencilik yapıyor” ifadelerini kullandı.

TİP Sözcüsü Kadıgil, dün (8 Mart) Sözcü TV ekranlarında yayınlanan Ece Üner ile Sözün Gücü programına katılarak yerel seçim gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Açıklamalarında CHP’nin özellikle depremzede yurttaşların tepkisine rağmen Lütfü Savaş’ı Hatay’da yeniden aday göstermesini eleştiren Kadıgil, Erdoğan’ın “Benim için bu bir final, yasanın verdiği yetkiyle bu seçim benim son seçimim” şeklindeki açıklamasını “siyasi dilencilik” olarak değerlendirdi.

‘ERDOĞAN SİYASİ DİLENCİLİK YAPIYOR’

Sera Kadıgil’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Erdoğan İstanbul’da seçimi kaybedeceğinin çok farkında ve ‘Abilerim, ablalarım, inanın dilenci değilim ama bir istirhamım olacak’ taktiğiyle siyasi dilencilik yapıyor. Kendi tabanına ‘Vallahi bu benim son seçimim, bana oy verin, yazık olur bana’ diyerek duygu sömürüsü yapıyor, bir yandan da alttan alta anayasayı değiştirmeye çalışıyor ki sonsuza dek seçilebilsin. O yüzden tebessüm ederek okudum AKP Genel Başkanı’nın bu yorumunu.

‘YENİ ANAYASA’ YORUMU: ‘ERDOĞAN, 22 YILDIR SÜRDÜRDÜĞÜ SİSTEMİ TAÇLANDIRMAK İSTİYOR’

Erdoğan 22 yıldır fiili olarak değiştirdiği rejimi artık resmiyete kavuşturmak istiyor. Bunun yanında kadın haklarını tamamen tırpanlayarak paşa gönlüne göre bir anayasa yapmak istiyor. Bunu sadece seçilebilmek için istemiyor. Çünkü mevcut Anayasa’ya göre 2023 seçimlerine de aday olamaması gerekiyordu, çünkü 2 kez aday olmuş birinin aday olamaması gerekiyordu. Üniversite diploması hususundaki şaibeler hala baki, üniversite mezunu olmayan birinin aday olamaması gerekiyordu. Ama anayasayı iplemeyen ve bununla övünen bir zat-ı muhterem olduğu için yalnızca ve sadece bir dönem daha seçilmek için yapmıyor bütün bunları. 22 yıldır sürdürdüğü sistemi taçlandırmak için istiyor bunu.

‘CHP’YE KAZANDIRMAK İÇİN DEĞİL AKP’NİN KAZANMAMASI İÇİN ADAY ÇIKARIYORUZ’

Biz hiçbir yerde AKP-MHP faşist rejiminin ekmeğine yağ sürecek şekilde hareket etmeyeceğiz. En küçük bir pazarlık dahi yapmadık. İstanbul’da 10’dan fazla ilçede ve Türkiye’nin birçok yerinde aday çıkartıyoruz. Bunu CHP’ye kazandırmak için değil, AKP’nin kazanmaması için yapıyoruz. İstanbul Büyükşehir belediyesi de bunlardan biri.

‘MURAT KURUM, BİNLERCE İNSANIN ÖLMESİNE NEDEN OLAN SORUMLULARIN BAŞINDA GELİYOR’

Daha bir sene önce 50 binden fazla insanın ölmesine neden olan sorumluların başında geliyor Murat Kurum. Biz en az 50 bin insanı toprağın altına henüz koymuşken, bu insanı aldılar hiç utanmadan sanki bir marifet yapmış gibi İstanbul’un başına aday yaptılar.

‘CHP, HATAY’DA HERHANGİ BİR AKP’LİDEN FARKI OLMAYAN BİR ADAY GÖSTERMEYİ TERCİH ETTİ’

Anketler tek kriter ise, seçim de en büyük anket ise, geçen seçim Hatay’da en fazla oyu Erdoğan aldı. O zaman ankette çıkan Erdoğan’ın arkasına hizalanmak mı gerekiyor? CHP herhangi bir AKP’liden bir farkı olmayan bir aday göstermeyi tercih etti. Gökhan Zan ise genel ya da yerel iktidarın arkasına hizalanmak yerine elini taşın altına koydu ve büyük bir cesaretle halka karşı görev gördüğü bir sorumluluğu üstlendi.

Biz Belediye Meclislerine girdiğimizde AKP-MHP’nin rantına karşı çok ciddi bir mücadele alanı kazanmış olacağız ve maalesef kimi zaman muhalif belediyelerde dahi görülen halk zararına kararların oy birliğiyle o meclislerden geçmesinin önüne geçeceğiz. Bu çok önemli bir nokta. Bu hassasiyet Hatay’da ya da misal Adıyaman’da, İsias Otel’de gösterilseydi o kadar insanımız ölmeyecekti.

‘SANDIĞA, SİYASETE KÜSMEK BÜYÜK BİR LÜKS’

Biz hepimiz geçen yıl çok umutlanmıştık ve kaybettik. Şimdi birçok insan sandığa küstü, siyasete küstü, umudunu kaybetti. Ama bu büyük bir lüks! Gidecek başka bir ülke mi var? Olsa bile gitmek istiyor musun? Hayır! Ben burada yaşayacağım ve bu memleketi bu insanlara teslim etmeyeceğim. Ben, siz, bu mücadeleden vazgeçersek Karaman’da bir kız çocuğunun ne şansı kalacak? Herkes kendisine bu soruyu sormalı. Umutsuzluk lüksümüzün olmadığı bir seçim bu ve bunu aklımızdan çıkarmamalıyız.

Kadınların başına gelen her şeyin sebebi erkekler tarafından yönetilmemiz. Önümüzdeki seçimlerde oy kullanacakların yüzde 50’den fazlası kadın. Erkeklerden daha fazla kadın seçmen sayısı var ve fakat aday gösterilen kadın oranı yüzde 10. Seçilecek yerden aday gösterilecek kadın oranı ise yüzde 5’in altında. Bu rezalet bir durum. 2019 seçiminde kadın belediye başkan oranı yüzde 3. 52 bin muhtar içerinde kadın muhtar sayısı bin 200. Bu bir rezalet! AKP’nin dilinden düşürmediği ‘anamız bacımız olan kadınlarımızın’ aday gösterilme oranı yüzde 2! Kız kardeşlerim bu verileri akılda tutarak sandığa gitmeliler.”