Merve Bahtiyar - İleri 

Fatih Vatan Caddesi’nde bulunan Mimar Sinan İşitme Engelliler Okulunun Büyükçekmece’ye taşınmasını Taksim Tünel’den Galatasaray Lisesine yaptıkları yürüyüşle protesto ettiler. İstanbul Avrupa Yakası’nın tek işitme engelli lisesi olan Mimar Sinan İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’nun lise bölümü Fatih Vatan Caddesi’nden Büyükçekmece’ye taşındı. İşitme engelli öğrencilerin dışında, zihinsel ve fiziksel engeli de olan öğrenciler okula en az üç saat yol giderek ulaşabiliyorlar. Okulun taşınması sonrasında eğitimine devam edemeyen öğrenci Hatice Çelik’in velisi Ahmet Çelik konuşmasında, kızının 6 saat yol gidemediği için eğitim hakkının elinden alındığını belirtti. Çelik “Çocuklarımız hastalansa 3 saat uzaklıktaki okula gitmemiz mümkün değil, okulun etrafında hastane veya eczane yok. Biz çocuklarımızın eğitim hakkını istiyoruz. Siyasilere soruyorum, onlarında çocukları böyle mi eğitim görüyorlar? Biz de bu ülkenin vatandaşıyız, eğitim istemek suçsa, ben burada bu suçu işliyorum” dedi.

Eyleme destek veren Engelli Hakları Forumu adına konuşan Mahmut Keçeci ise şunları söyledi: “Bir ülkenin Milli Eğitim Bakanı, bir çocuğun eğitimi konusunda bu kadar duyarsız olabilir mi? Anayasayı hala tanıyorlarsa eğer neden eğitim hakkını ellerinden alıyorlar çocukların? Biz bu sürecin takipçisi olacağız.”

ÇOCUKLARIMIZI SÜRGÜN ETMEYİN

Okulun öğrencileri de işaret diliyle yaşadıklarını sorunları anlattı. Kantinin okulun dışında olması sebebiyle, kantine gitmek için yağmurda okulun dışına çıkmak zorunda kaldıklarını ve sabah 06:00'da evden çıkıp akşam 18:00'de eve geldikleri için kendilerini öğrenci değil, fabrika çalışıyormuş gibi hissettiklerini söylediler.

Yapılan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi: “Bu sene başında okulumuzu Büyükçekmece/Tepekent’e taşıdılar. Bizlere sormadan, söylemeden, yangından mal kaçırır gibi taşıdılar. İstanbul Avrupa  yakasının tek işitme engelli lisesi, bu yakanın en uç en uzak noktasında, tarlaların arasında sadece yazlıkçıların geldiği bir sitenin içinde. Bir marketten başka hiç bir şey yok. Çocuklarımızın  orada şehrin ve hayatın dışına sürgün edilmiş olacak. Evlerimizden bu okula ulaşmamız en az 2 saati, ortalama 3,5 saati buluyor. Çocuklarımızın hepsi işitme engelli olduğu gibi bir çoğunun da ikinci üçüncü engeli var. Servisler çocuklarımızı toplaya toplaya, dolaşa dolaşa geliyor. Engeli olmayan insanların bile her gün 6-8 saat trafikte olmaları büyük zorlukken bizim çocuklarımız açısından bu kabustan öte bir durumdur. Yeni okul binasının duvarları çatlaklarla doldu. Bu çatlakların çocuklar için güvenlik riski yaratıp yaratmadığına dair hiç bir denetim yapılmadı.

İşte bu sebeplerle bir kez daha diyoruz ki;

Çocuklarımızı sürgün etmeyin

Onları daha fazla sessizliğe, görünmezliğe itmeyin

Okulumuzu geri verin!”