Süleyman Atakan: "Ahmet'in ölümü hâlâ karanlık"
Hatay’da ODTÜ direnişine destek için yapılan eylemde polis saldırısı sonucu hayatını kaybeden Ahmet Atakan ölümünün birinci yıldönümünde bir dizi etkinlikle anılacak. Adalet mücadelelerini İleri’ye anlatan ağabey Süleyman Atakan, “Ahmet’in ölümü hâlâ karanlık" dedi.
Meryem Yıldırım - İleri
Geçtiğimiz yıl Eylül ayında ODTÜ arazisinde yapılmak istenen 1071 Malazgirt Bulvarı projesi için ağaçların sökülmesine karşı ODTÜ’lüler direniş başlatmış ve bu eylemlikler ülke geneline destek eylemleriyle yayılmıştı. Bu eylemlerden biri Gezi direnişine iki evlat vermiş Hatay'ın Armutlu Mahallesi'nde yapılmıştı. İşte o gün Hatay bir evladını daha polis saldırısında yitirdi.
Ahmet Atakan çevresinde sevilen, hayat dolu bir gençti. Haziran Direnişi’nin Hatay’daki eylemlerine aktif olarak katılmıştı. Ailesinin bizimle paylaştıklarına göre Abdocan’ın ve Ali İsmail’in ölümlerine, suçluların bulunmamasına öfkeliydi. 9 Eylül 2013 akşam saat 21.00’de ODTÜ saldırısını protesto etmek ve direnişçilere destek vermek için bir eylem düzenlendi. Polisin yoğun biber gazı ve plastik mermi kullandığı eylemde Ahmet yaşamını yitirdi.
İleri’ye konuşan Ahmet Atakan’ın abisi Süleyman Atakan, kardeşinin ölümüyle ilgili karanlık evreninin hâlâ sürdüğünü söyledi. Karanlığın çözülemediğini belirten abi Atakan, “henüz elimizde en ufak bir sonuç yok” diyerek Ahmet’siz geçen bir yılda verdikleri adalet mücadelesini şu sözlerle anlattı:
"AHMET’İN ÖLÜMÜ KARANLIK"
“ODTÜ orman arazisinde sökülen ağaçlar için eylemler yapılıyordu. Bizim burada Armutlu’da da bu tür haksızlılara karşı eylemler yapılır. Bunun için Ahmet alanlardaydı. Ve müdahale edildi eyleme. Ama bu sefer her zamankinden sert bir müdahale yapıldı. O gün eyleme katılanlar her zamankinden biraz daha azdı. Normalde Haziran’da Armutlu girişine barikatlar filan kurulurdu. Katılım güçlü olurdu. O gün biraz düşüktü. İşte polis bu boşluktan faydalanarak her zamankinden sert orantısız bir müdahale de bulundu. Mahalleye çok rahat bir şekilde girdiler. İşte bundan sonra yapılan müdahale de Ahmet’i kaybettik. Ahmet’in ölümüne ilişkin burada ne yaşandığına dair henüz kesin bir sonuca varamadık. Ölümüne ilişkin karanlık bir evre var ve çözülemedi. Ahmet’in neden öldüğüne dair henüz net bir bilgi yok."
HATAY VALİLİĞİ ‘SORUŞTURMAYA GEREK YOK’ DEMİŞTİ
Ahmet’in ölümünden sonra ailesi şikâyette bulundu. Bunun üzerine savcılık yedi polis hakkında soruşturma izni talebinde bulundu fakat Hatay Valiliği, savcılığın talebine olumsuz yanıt verdi. Hatay Valisi Celalettin Lekesiz imzalı kararda, iddiaların doğru olmadığı savunularak şöyle gerekçe sunuldu: “Ahmet Atakan isimli şahsın düştüğünü gören 2468 plakalı araçta bulunan görevliler tarafından anons edilerek ambulans talep edildiği ancak yere düştüğü esnada Ahmet Atakan isimli şahsın yanına gelen şahıslar tarafından sivil araca konularak olay yerine yakın Özel Doğu Akdeniz Hastanesi’ne götürüldüğü, düşme ve hastaneye götürülme olayı sırasında belirtilen yolun trafiğe açık olduğu, durumun sakin olduğu ve şahsın düşme anı ile hastaneye intikal ettirildiği sürenin çok kısa olduğu anlaşılmıştır.”
"İĞNEYLE KUYU KAZIYORUZ"
Olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hâlâ görevlilerin kendilerini oyaladığını söyleyen ağabey Atakan şöyle devam etti: “Avukatlarımız da çok yoruldu bu süreçte. Milletvekilleri, buradaki örgütler de bayağı koşturdular bunun için. Görüntü sonuçları gelmedi, belgeler gelmedi, sürekli oyaladılar. Savcıların istediği tanık ve görüntüleri delilleri verdik. Bir yıl geçti, hâlâ soruşturma aşamasında olay. Müdahale esnasında polisin insan hakları davranışlarına aykırı davrandıkları için ailesi olarak tazminat verildi bize. Savcılık valilikten izin istedi ama valilik soruşturmaya izin vermedi. Bizde bölge idare mahkemesine itiraz da bulunduk. Fakat Bölge İdare Mahkemesi, Hatay Valiliği’ni haklı buldu ve soruşturmaya izin vermedi. Deyim yerindeyse iğneyle kuyu kazmaya benziyor bizim mücadelemiz. Bir adım ilerleme olmadı. Görüntüleri inceliyoruz. Görüntülerde Ahmet yatarken üzerine gaz kapsülleri atılıyor. Bununla ilgili başvurduk. Soruşturmaya gerek yok dediler.”
"KARŞIMIZDA BİR CANAVAR VAR"
"Armutlu gençleri çok ateşlidir" diyen Süleyman Atakan, Ahmet’in ölümünden sonra ciddi bir isyan meydana geldiğini söyleyerek devam etti: “Ahmet burada çok seviliyordu. Biz buradaki öfkeli kalabalığı Ahmet’in ölümünden sonra daha fazla ocak sönmesin, daha fazla ana ağlamasın diye sakinleştirmek için çok çaba sarf ettik. Karşımızda bir canavar var, siz ona taş atıyorsunuz o size demir atıyor. Bu böyle bir şey.”
AHMET ÖLDÜ AMA İSMİ GEZİ İDDİANAMESİNDE
Ahmet’in ismi Hatay Gezi Davası iddianamesinde de geçiyor. İddianamede Ahmet Atakan’ın yaşamını yitirdiğine değinilmezken hakkında ‘kamu malına zarar verme, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, görevli memura mukavemet’ suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği ifade ediliyor.
AHMET ANILIYOR, GEZİ AİLELERİ DE KATILIYOR
Ahmet Atakan, ölümünün birinci yıldönümünde bir dizi etkinlikle anılacak. Süleyman Atakan, yarın yapılacak etkinlikler hakkında da bilgi verdi: “İlk önce saat 16.30'da Ahmet’i mezarı başında anacağız. Saat 19.30'da da Sümerler Amfi Tiyatro var, orada bir etkinlik gerçekleştireceğiz. Tüm Gezi Şehitleri’nin aileleri gelecek. Medeni’nin, Ali İsmail’in, Ethem’in….Hepimiz bir arada olacağız.”
Sosyal medyada Atakan Ailesi imzasıyla yapılan duyuruda şu ifadelere yer verildi: "'Haksızlık Karşısında Eğilme, Eğilirsen Hem Hakkını Hem de Şerefini Kaybedersin!' inancıyla yola çıkan Ahmet Atakan'ın aramızdan ayrılışının 1. yıl dönümünde onun şerefine ithafen bir etkinlik düzenliyoruz. Tüm yoldaşları aramızda görme ümidiyle."
Etkinlikte ayrıca Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş de yer alacak.