Soylu'nun açıklamasına tepki: 'Bakanlık verilerinde kadınlar birer sayı'

Soylu'nun açıklamasına tepki: 'Bakanlık verilerinde kadınlar birer sayı'

Bakanlığın kadın cinayetlerine ilişkin verileri tepki çekti.

İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan kadın cinayeti verileri tepki çekerken, KCDP yaptığı açıklama ile kendi verilerinin farklı olduğunu söyledi. KCDP avukatlarından Rukiye Leyla Süren, Bakanlığın şüpheli ölümlere yer vermediğini belirterek, "İçişleri Bakanlığı’nın verilerinde kadınlar birer sayı" eleştirisinde bulundu.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sosyal medya hesabından paylaştığı kadın cinayeti verilerinin kendi verileriyle çeliştiğini açıkladı. Soylu, sosyal medya paylaşımında "Bir kadın cinayetine dahi tahammülümüz yok. 2021’in ilk 7 ayında maalesef 166 olan kadın cinayeti, 2022’nin ilk 7 ayında 158 oldu" ifadelerini kullandı.

KCDP ise paylaşımında, "Bizim verilerimize göre, 2021’in ilk 7 ayında 151 kadın cinayeti, 113 şüpheli kadın ölümü 2022’nin ilk 7 ayında 188 kadın cinayeti, 146 şüpheli kadın ölümü var. Her ay kaç kadının nerede, nasıl öldürüldüğünü, kaç kadının şüpheli şekilde öldüğünü tüm açıklığıyla paylaşıyoruz" diyerek Soylu’ya tepki gösterdi. 

'2009'DAKİ ÖNERGE SONRASI BİR DAHA YANIT ALAMADIK'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve KCDP avukatlarından Rukiye Leyla Süren, tartışmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Nazlıaka, "Bakanlığın verilerine göre 2002’de katledilen kadın sayısı 66 idi. 2009 yılında CHP’nin soru önergesine verdikleri yanıtla, kadın cinayetlerinin yüzde bin 400 oranında arttığını öğrendik ve bu konuyu sık sık kamuoyunun gündemine getirdik. O günden sonra bir daha soru önergelerimize hiç yanıt alamadık" dedi.

'AKP, YANIT VERMEMEK ÜZERE KURUMSAL BİR KARAR ALMIŞ'

Cumhuriyet'ten Rengin Temoçin'in haberine göre verilerin gizlendiğini vurgulayan Nazlıaka, "AKP bu sorulara yanıt vermemek üzere kurumsal bir karar almış. En son İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 22 Mart’ta bir açıklama yapmış ve öldürülen kız kardeşlerimizden sayı olarak bahsetmişti. Bu veri doğru olmadığı gibi katledilen kadınlar bir sayı değil candır, annedir, evlattır, kardeştir, arkadaştır, abladır, kısacası yaşamın ta kendisidir" ifadelerini kullandı.

Avukat Leyla Süren ise Bakanlığın hangi cinayetleri kadın cinayeti olarak tanımlayıp hangilerini tanımlamadığının belli olmadığını belirterek, "Bakanlığın şüpheli ölümlere hiç yer vermediğini görüyoruz. Kadın cinayeti olarak açıklamış ancak kadınların isimleri yok" dedi. İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yapan Süren, "Kadın cinayetlerinde ‘sıfır tolerans’ derken İstanbul Sözleşmesi’nden imza çeken bir iktidar söz konusu" hatırlatmasında bulundu.

'BAKANLIK VERİLERİNDE KADINLAR BİRER SAYI'

Süren, "Bu kadınlar nereden, nasıl öldürülmüş? Bu kadınların isimleri ne? Hiçbir bilgi yok" derken, "İçişleri Bakanlığı’nın verilerinde kadınlar birer sayı. Oysa ki bizim verilerimizde o kadınların isimleri, nerede kim tarafından öldürüldüğü açıktır. Bakanlığa, 'Hangi kadını, kadın cinayetinden saymıyorsun?' diye soruyoruz. Şüpheli ölüm dosyaları neden hâlâ şüpheli?" diye sordu.