Soma davasında 4. gün
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Soma'daki iş katliamına ilişkin 8'i tutuklu 45 sanığın yargılandığı davanın görülmesine ilk duruşmanın dördüncü oturumuyla başlandı. Dünkü ifadelerde olduğu gibi bugün de sanıklar suçu, madende ölen iş güvenliği uzmanı mühendis Mehmet Efe'nin üzerine atmaya devam etti.
Sami Menteş - İleri Haber
20:54
ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Sorguları tamamlandıktan sonra bizler de hazırladığımız soruları sanıklara soracağız. Duruşmada sermaye sahibiyle, üst düzey yönetici olan mühendisler arasında cezaevinde uzlaşma olduğunu gördük. Birbirleriyle ilgili geçmişteki suçlamalara hiç değinmediler. Bunlar birbirlerini şikayet etmişlerdi. Ancak gördük ki aralarındaki itilaflar bitmiş. Cezaevinde derin bir uzlaşma olmuş. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, Ramazan Doğru için 'benim genel müdürüm' dedi. Ramazan Doğru ise yönetim kurulunda bulunduğunu söyledi. Ancak üzülerek şunu gördük ki, düşük ücretle çalışan maden mühendisleri, teknikerler, suçlamaları üstlenmiş görünüyorlar. Bu durumu anlamıyoruz. Bu hukuk dışı bir olaydır. Buna izin vermeyeceğiz. Hikayenin bu versiyonunu kabul etmeyeceğiz. Düşük ücretli çalışanlarını nasıl böyle bir tuzağa çekildiğini anlamıyoruz. Araştırılmalıdır. Genel Müdür 'Maden mühendislerinin kaderi böyledir' dedi. İşte bu zihniyetteki kişilere maden yönettiriyoruz. Yangın nedeniyle ilgili üst düzey yetkililer, hiçbiri beyanda bulunmadılar. Onlara sorarsanız, aniden ortaya çıkan duman 301 işçinin ölümüne neden oldu. Yangın, göçük var mı, yok. Buna inanmamızı bekliyorlar. İşletme müdürü kendi kahramanlıklarını anlattı. Peki bu işletmenin güvenliğini sağlayan müdür nerede? Üç vardiya amirinin, 6 hükümlüsü bu davada suçlu kabul edilmiştir.
Tutuksuz sanıklar, dinamit kayıtlarının tutulduğunu söyledi. Ama bu defterler 11 aydır ortada yoktu. Meslektaşlarımız, 'biz de tasnif ediyoruz' dedi. Bu kabul edilemez. O defterlerler dosyanın aydınlatılması için hayati önemdedir. Tutuksuz sanıklar defteri yanlarında götürdü. Bu delillerin karartılmasıdır. Bunlar hemen mahkeme tarafından adli emanete alınmalıdır. Sonuna kadar takipçisi olacağız."
18:40
İfade veren tutuksuz sanık Coşkun Derici "Kazayı televizyondan öğrendim. İlk gün çalışmalara katilmami babam engelledi. Ikinci gün gideceğimi anneme soyledigimde "Baban gitti içeri girdi sen dışarıda kal haber verirsin" dedi. Ben de girmedim. Okul arkadaşımla aynı gün işe girdik aynı pozisyondayiz. Onun dava dosyasında adı olmayıp benim yargılanmam adaletsiz" dedi.
Aileler, Derici'nin sözlerine "Çakallar. Bizim evlatlarımız girdi, bunlar girmemiş" şeklinde tepki gösterdi.
İfadelerin ardından mahkeme, ara kararın verilmesi için duruşmayı 20 Nisan'a erteledi.
18:31
Tutuksuz Sanık Hasan Güneş ifade veriyor: Ben Vardiya 1'de çalışan emniyet mühendisiyim. Panolardan sorumluyum. İş güvenliği uzmanlık belgem yok. Ben işe 2013 Haziran'da başladım. Maskem hiç kontrol edilmedi. Çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. U3 bölgesinin 300 metre gerisinde yangının olduğunu gördüm. Bölgenin daha ilerisine gitmedim. Kazadan iki-üç gün sonra soğutma yaparak bölgenin yakınına ilerledik.
Tutuksuz Sanık Coşkun Derici: Üniversitede bir günlük iş güvenliği eğitimi gördüm. Ardından madendeki deneyimli mühendislerle iki ay beraber çalıştım.
17:56
Yılmaz: Denetlemeye gelen iş müfettişleri ile hiç yüzyüze karşılaşmadım
Müşteki avukat Selçuk Kozağaçlı: İki sanık bir defterden bahsetti dava için çok önemli ve sanıklar bunun nerede olduğunu biliyor. Bu defterleri bilirkişiler incelemedi. Nerede bunlar niye mahkemede değil?
Sanık Avukatı: Defterler bizde. Delillerin sunulması aşamasında vereceğiz.
Mahkeme Başkanı: Niye vermediniz bilirkişiler niye incelemedi?
Kozağaçlı: Mahkemeden delil niye kaçırılıyor? Üzerinde oynanabilir. Tedbir uygulansın, defter tutuklansın. Avukatlar ile mahkeme başkanı tartışıyor.
17:16
Tutuksuz sanık Ergün Yılmaz: 08:00 vardiyasinda çalışıyorum. Vardiya amiri izinli olduğu için ben bakıyordum. C sınıfı iş güvenlik sertifika sahibiyim. Sensörlerin uyarı verdigi bize iletildiginde topçu arkadaslarla konuşuruz. İzleme ekibi sensörleri takip edip bize bilgi verir. Değerler sürekli artıştaysa yangın olduğunu anlarım. En son yangına kapattığımız H Panosu'nda rastladik. Yangın nedeniyle kapanan Panolar en az 1 ay kapalı kalır
Ayak içinde yani işçilerin çalıştığı yerde sabit sensör yok. Biz seyyar sensörle ölçüm yaparız. 13 Mayıs'ta vardiya amiri bendim. İzlemeyle konuştum. Sıkıntılı bir durum yoktu. Yukarıyla telefon konuşma saatlerimiz deftere kaydedilir. Ben arkadaşlara (aradığım saatlere bakın) seyyar cihazla yaptığım ölçüm değerlerini sabit cihazlarla karşılaştırın sensörler yüksek değer verirse çalışmayı durduralım dedim. Bunu benim vardiyadaki işçi arkadaşlara sorabilirsiniz.
Salondan aileler, "kime soracak hepsi öldü" diye tepki gösterdi.
Ergün Yılmaz: Bütün gün konuşulan dinamit atılımların yazıldığı topçu defterinin avukatlarda olduğunu belirtti ve size verirler herhalde...
Mahkeme Başkanı: Havalandırma sisteminde sorun var yetersiz iddialarına ne diyorsun?
Yılmaz: Ben mühendis olarak MİGEM'in (Maden İşleri Genel Müdürlüğü) TKİ'nin (Türkiye Kömür İşletmeleri) onayladığı projeye ne diyebilirim ki?
16:20
Verilen öğle arasının ardından duruşma tekrar başladı. Duruşma tutuklu sanık Hilmi Kazık ile devam ediyor.
Hilmi Kazık: B tipi güvenlik uzmaniyim. Vardiya emniyet sorumlulugu yaparım. Sensörler 20 ppm üzerine çıktığında o bölgeden suphelenmeye başlarız. Topçulara ne sıklıkla top attıklarını sorarız. Düzenli olarak külleme çalışması yapılır. Bunun planlamasını da Mehmet Ali Günay Çelik yapar. Benim sorumlu olduğum yerde bir sorun olduğunda amirlerim olan Mehmet Ali Günay Çelik ve Mehmet Efe'ye bilgi veririm. Benim sorumlu olduğum sensörlerde yangın emaresi yok. Kısa süreli pikler var onlar da top atışları. Yangın olsa sürekli bir artış olurdu. Biz top atışı olup olmadığını anlamazsak orada çalışmaları durdururuz.
Avukatlar mubasir aracılığıyla ifade veren sanığa defter gönderdi.
Hilmi Kazık: Benim görevlerimden biri içerideki cihazların doğru çalışıp calismadigini kontrol etmektir. Çalışmayan sensör gördüğümüzde cihaz bakımcıya haber veririz. Onlar cihazı tamir eder yerine takar. Gaz maskesini de cihaz tamirciler yapar. Bu konuyla ilgili bilgiyi bakımcı Harun Yıldırım verecektir. Maskelere benim bildiğim kadarıyla en son bir yıl önce bakım yapıldı.
Mahkeme Başkanı: Acil durum planınız var mıydı?
Kazık: Ben üzerime düşen görevi yaptım. Ocağın tamamının boşaltılması kararı verilmişti. Çok tecrübeli insanlar bunun kararını verdi. Ben kendi vardiyamda tatbikat yaptırmıştım genel olarak yapıldı mı bilmiyorum. Eşim ve çocuklarım için tahliye olmak istiyorum.
Aileler biz ne olacağız bizim çocuklarımız ne olacak diye tepki gösterdi.
Vardiya Emniyet Mühendisi tutuksuz sanık Yalçın Erdoğan'ın savunmasına geçildi.
Yalçın Erdoğan: Benim vardiya amirim Hilmi Kazık'tır. Ona bağlı çalışırım, iş güvenliği uzmanı değilim.
Mahkeme Başkanı: Topçular attıkları topları bir deftere yazar mıydı, o defterde tarih bölge ve saati yazar mıydı?
Erdoğan: Yok saat yazmaz sadece şu kadar top atıldı yazar.
Mahkeme Başkanı: Dün ifade veren sanıklar, saat yazılırdı demişti.
Erdoğan: Benim gördüğüm defterde yoktu.
Erdoğan gelen sorular üzerine madende genel anlamda bir tatbikat yapılmadığını, eğitim olarak da ilk işe girdiğinde 40 gün kadar tecrübeli mühendislerin yanında çalıştım aldığım eğitim bu oldu.
12:06
İş Güvenliği Uzmanı Yasin Kurnaz'un savunması başladı. Avukatı Kurnaz'a bir defter verdi, mimiklerle avukat sırasından savunmasını yönlendirmeye çalışıyor.
Güncelleme 12:00
Madenden sağ çıkan bir işçi İleri Haber'e verdiği bilgide, Çelik'in yalan söyledigini belirterek şunları söyledi: "Mehmet Ali Çelik, Mehmet Efe'den daha kıdemliydi. Ama maden teknikeri olduğu için imza yetkisi yoktu. O yüzden tüm imzaları maden mühendisi olan Mehmet Efe atıyordu. Şimdi suçu onun üstüne atıyorlar. Bunu sadecr ben değil o madende olan herkes bilir."
Güncelleme 11:05
Mahkeme Başkanı: Bantlar yanmaz özellikli miydi?
Çelik: Bunca yıllık madenciyim, yanmaz bant diye bir şeyin olduğunu bu olaya kadar bilmiyordum.
Mahkeme Başkanı: Bu kadar büyük bir madende her şeyin sorumlusu bir kişi (Mehmet Efe) olabilir mi?
Çelik: En yetkili güvenlik uzmanı oydu. Ben alinan kararları uygulatmaktan sorumluyum. Karar mekanizmasında değilim.
Güncelleme 10:46
“Alev yoktu duman vardı” diyen Çelik, “Hakimin sorularını yanıtlarken yangının içine girdim” dedi.
Güncelleme 10:21
Maden teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik: “Olaydan üç ay önce emniyet birimine geçtim. Benim görevim Mehmet Efe'den aldığım talimatları yaptırıp devamını sağlamaktır. Ben Mehmet Efe'ye o da işletme müdürü Akın Bey'e bağlıdır.
Galerilerdeki yangınları önlemek için kül hattı boruları döşeriz. Ölçümlerde yüksek değer olduğunda 15 dakika içinde külle müdahale ederiz. Soma Havzasında yangınla mücadele etmenin tek yolu vardır o da kül basmak. Yangının nerede olduğunu bilmediğimiz zaman baraj yapar kül basarız. 3-4 ay sonra o bölgede tekrar çalışırız.
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 8 tutuklu, 37 tutuksuz sanık hakkında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, 13 Nisan Pazartesi günü başlayan ilk duruşmada, dördüncü oturum açıldı.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, teknik müdür İsmail Adalı, teknik nezaretçi Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık ve Mehmet Ali Günay Çelik, tutuksuz 37 sanıktan 27'si ile hayatını kaybeden işçilerin aileleri ve sanıkların avukatları hazır bulundu.
Katılımın önceki günlere göre az olduğu gözlenen duruşmada, tutuklu 8 sanık, jandarma kordonu altında, salonda kendilerine ayrılan bölüme alındı. Jandarma ekibi, sanıkların etrafında çember oluşturarak, güvenliklerini sağladı.
Dünkü oturumda, Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, şirketin genel müdürü Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, teknik müdür İsmail Adalı ve teknik nezaretçi Ertan Ersoy'un savunmaları alınmıştı.