Şişecam işçileri sendikaya tepkili

Şişecam’da sendikanın, işverinin sunduğu teklifi referanduma götürülmesi kararının ardından cam işçileri arasında sendikaya tepkiler büyüyor. İşçiler, yapılması gereken referandum, sendika yönetiminin taban tarafından seçilmesidir, diyor.

(İleri - Emek) Türk-İş'e bağlı Kristal İş Sendikası ile Şişecam AŞ arasında gerçekleştirilen 24. Dönem Toplu İş Sözleşme görüşmelerinde işverenle anlaşma sağlanamamasının ardından Kristal İş yönetiminin işverenin sunduğu teklifi cam işçilerine sunmak üzere referanduma götürmesi işçileri öfkelendirdi. İşçiler yapılması gereken referandum, Genel Merkez yöneticilerinin taban tarafından seçilmesidir, diyor.

Haşim İMAMOĞLU (ŞİŞECAM - Gebze): Sonunda bu da oldu işçi ve sendikayı karşı karşıya getirmeyi başardılar. Bunda başta genel başkan ve Genel Merkez yöneticileri olmak üzere taban olarak bizim de suçumuz var. Genel Merkez yöneticilerine sesleniyorum; ücret ve kalan iki madde için referandum yaparak kararı bizim vermemizi istiyorsanız sizlerin orada durmasının bir anlamı var mı? Eğer illa referandum yapılması gerekiyorsa esas referandum yapılması gereken konu genel başkan ve genel merkez yöneticilerini tabanın seçmesi gerektiğidir. Yani Genel Başkan ve Genel Merkez yöneticilerini delegeler değil de 5 bin 800 çam işçisi seçsin. Bunu referanduma götürelim. Tabii ki genel başkan ve genel merkez yöneticilerinin bunu yapmaya cesareti varsa. Genel Merkez'e sesleniyorum işte size referandum hadi bakalım ne kadar samimisiniz ve ne kadar cesaretiniz var.

Cengiz SEYHAN (ŞİŞECAM – Bursa): Madem Referandum diyorsunuz, cesaretiniz varsa o zaman Genel Merkez’de referandum yapalım. Sendikacılık nasıl oluyormuş izleyin! İşverenin teklifini Genel Merkezimiz beğenseydi bize sormadan imzalardı. Yüksek hakemin vereceği teklifi tahmin etseydi bize sormadan teklifi geri çevirirdi. Demek ki ya bir fikirleri yok ya da bu işin sorumluluğunu üzerlerinden atmak istiyorlar. Bütün sorumluluğu işçiye yıkmak istiyorlar. İyisiyle kötüsüyle bir işi yapman gerekiyorsa korkmadan altına imzanı atarsın ve bedelini de ödersin. Hak ediyorsan da bu işçi seni alkışlar omuzlarına alır.

İsmail YILDIZ: (ŞİŞECAM Mersin): Bu Sendika zamanında 0 (sıfır) zamma da imza attı,1.grup 2. grup diye de ayırdı, enflasyonun yarısını da verdi. Bu durumlarda bile işçiye sormadılar. Sorumluluk alıp bedelini de ödediler. Ben bana dayatılan bu iki seçenekten birini oylamak zorunda değilim. Oy kullanmamak da bir tercihtir. Ve benim tercihim bu olacak yetkili olsam inisiyatif alır sonuçlarına da katlanırdım. Ama üzerime atılmak istenen suçu almam, alamam. Aileleriyle birlikte binlerce insanın vebalini sözleşmenin hiçbir yerine müdahale edememişken son aşamada ve de bir dayatmayla alamam. Bu yüzden sandığa gitmiyorum. Size dayatılana boyun eğmeyin!

Mehmet Ali YILMAZ (ŞİŞECAM Eskişehir): Süreç, 8 ayı doldurdu bütün sorumluluğu üstüne aldı kime sorduysak yok Genel Merkez kararı, yok Genel Merkez istemedi, yok şöyle böyle… Şimdi de çıkmış taban oylaması diyor. Sen tabanını dinleseydin çoktan 14. maddeyi yürürlüğe sokar bu işi bitirirdin. Bu iş zaten bitmişti nasıl açıklayacağına formül arıyordun. Madem yarın bir sandık daha koy 14.maddeyi uygulayalım mı uygulamayalım mı diye. Son 2 güne gelinmiş referandum! Yemezler senin yaptığın tatlı su kurnazlığı senin yapamadığını biz yaparız sana karşı eylemlerimizi sertleştiririz ona göre ya git iyiyse imzala iyi değilse de 14’ü uygula.

Özcan YAVUZ (ŞİŞECAM Mersin): Başarılı bir sözleşme olsaydı tarih yazdık diyeceklerdi. Şimdi de yüz karası bir sözleşme imzalanacak ama altına imzayı kendileri değil işçiye attıracaklar. Sözleşmeyi kendileri imzalasınlar Kristal İş Sendikası’na tarih yazsınlar ama kara bir leke olarak. Bu basiretsizliğe ortak olmamak için BOYKOT.

Özgür BİLİR (ŞİŞECAM Eskişehir): Cumhuriyetin başındaki ilk sendikalaşma olan amele birliğinden tutun da şimdi onlarca sendikanın olduğu bugünlerde aradan geçen 91 yılda hangi hükümet işçiyi desteklemiş ve lehine kararlar almış ki şimdi alınsın. Şu an elimizde bulunan TİS kitapçıklarındaki hakları hükümetler mi hediye etmiş bugüne kadar yoksa hepsi zembille mi inmiş? Mücadele etmeden kavga etmeden savaşmadan kimse kimseye ne hak ne de para verir. Bunları hepimiz biliyoruz. Her şeye rağmen yılgınlık yok, mücadeleye devam.

Ümit Y. KETTAŞ (ŞİŞECAM Mersin): Kristal İş Genel Merkezinin imzalayamadığı, altına imza koyamadığı sözleşmeyi evet-hayır diyerek oylama yapmak işçi sınıfına, Kristal-İş Sendikasına hakarettir. Tarihteki yerini "kara bir gün" olarak muhakkak alacaktır. Bu sebeple Mersin Anadolu cam fabrikası işçileri olarak fabrikaya sandık koyuyoruz. "Referandum" denilen bu rezalete ortak olmuyoruz. OY KULLANMIYORUZ!

Nihat BULDUM (ŞİŞECAM Mersin): Gelinen nokta o kadar acıdır ki 5800 işçiye hakaret sayılacak bir uygulama gündeme gelmiştir. Son gün geldi hiç bir açıklama ve taban toplantısı yapılmadı, fikir alışverişi olmadı. Çaresizlik içinde ne yapacağını bilemeyen bir genel merkez yönetimi ile karşı karşıyayız. Bana göre GENEL MERKEZ YÖNETİMİ MEŞRUTİYETİNİ TAMAMEN KAYBETMİŞTİR.

Müslüm ORHAN (ŞİŞECAM Gebze): Bu taslağa evet demek emeğe ihanettir. Müsteşarın sunduğu teklif bile bundan daha iyi. Bu sistem yıllar içinde herkesi açlığa mahkûm edecek. İşçiyi birbirine düşman etmek sendikaya ve emeğe ihanettir.