Sabah, Kabataş fantezisini 52 saniyeye sığdırdı

Haziran Direnişi sırasında Kabataş'ta eylemcilerin ağır tacizine uğradığını öne süren Zehra Develioğlu'nun iddiaları çökerken, havuz medyası umutsuz çabalarını sürdürüyor. 2 bin 560 saatlik görüntünün incelenmesiyle iddialara dayanak herhangi bir delil bulunamazken son olarak Sabah Gazetesi akla hayala sığmayan ağır tacizin 52 saniyede gerçekleştiğini iddia etti.

(İleri Haber - Medya) Haziran Direnişi sırasında Zehra Develioğlu adlı başörtülü bir kadının Kabataş’ta Gezi eylemcilerinin ağır taciz ve saldırılarına uğradığı iddiası MOBESE görüntüleri, polis raporları ve yalanın itirafıyla çürütülse de yandaş medyanın çırpınışları devam ediyor. Son olarak Sabah Gazetesi bugünkü manşetinde tacizin 52 saniyede gerçekleştiğini iddia etti. 

'DİĞER GÖRÜNTÜLERİ PARALELCİLER İMHA ETTİ'
2 bin 560 saatlik görüntü kaydında, onlarca 'şüpheli'nin ifadesinde rastlanamayan ‘hadise’yi bir İDO kamerasının doğruladığını öne süren Sabah, bu 52 saniyeyi yayınlamak yerine, fotoşop çalışmasıyla manşet yapmayı tercih etti. Diğer görüntü kayıtlarının paralelciler eliyle imha edildiğini iddia eden Sabah, manşetine dayanak oluşturduğunu öne sürdüğü görüntülere ait tek bir kareyi bile yayınlayamadı.

'DURAK AÇIYI KESİYOR TACİZ GÖRÜNMÜYOR'
Sabah'a göre ağır taciz dakika dakika şöyle gerçekleşti:
19.42: Zehra Develioğlu, Kabataş durağında kameranın açısına giriyor. Yanında bebek arabası var. 
19.49: 20-30 kişilik bir grup Develioğlu'nun yanına geliyor. Burada 52 saniye boyunca sözlü ve fiziki tacizde bulunuyor. Durak görüntü açısını kestiği için orada neler olduğu görüntüye yansımıyor. 
19.50: Saldırgan grup uzaklaşıyor. 
19.58: Develioğlu'nun eşi yanına geliyor. Birlikte yürümeye başlıyorlar. 
19.59: Eşi ile birlikte Zehra Develioğlu kamera açısından çıkıyor. 

52 SANİYEDE BUNLARI YAPTILAR (!)
52 saniyede gerçekleştiği iddia edilen ama hakkında tek bir delil bile gösterilemeyen ağır taciz  Zehra Develioğlu tarafından Star Gazetesi'nden Elif Çakır'a şöyle anlatılmıştı: “Kabataş’taki kalabalığı fark ettim. Gezi Parkı eylemcilerine destek eylemi olduğunu düşündüm. Elimde bebek arabası yolun karşısına geçtim. Ve beklemeye başladım.
Bir anda ‘Bakın Tayyip’in ...... burada gelin onu...’ diyen sesler duydum ve arkama baktığımda 25-30 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim kadınların bana karşı öfkeli bakışlarını görünce benden bahsettiklerini anladım. Ne olduğunu anlayamadığım bir anda üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adamın ortasında kaldım. Bebek arabam elimden gitti. Bir kadın, “Ne geldiyse bu ülkenin başına bunların başörtüsü üzerinden geldi vurun şuna” deyince, bir adam arkamdan tekme tokat vurmaya başladı. Sonra bağırmaya başladılar. Devrim yaptıklarını, ihtilal yaptıklarını, ülkeyi bize teslim etmeyeceklerini, Erdoğan’ı asacaklarını, Erdoğan’ı da hepimizi de tek tek ..... Bir taraftan, “Bu ülkenin gerçek sahibi biziz anladınız mı ulan” diye bağırıyorlar, bir taraftan tekmeliyorlardı. ‘Kutsal başörtüymüş, görün bakalım kutsalı size neler yapacağız’ diyerek aklınızın bile almayacağı şekilde küfrettiler, vurdular, vurdular... ‘Asacağız Erdoğan’ı anladın mı’ diye bağırdılar. Hangi birini söyleyeyim, nasıl anlatayım yaptıkları küfürleri.
Bir amcaydı sanırım müdahale etmeye çalıştı, onu da öldüresiye dövdüler kızıyla birlikte. Sonra uzaklaştılar. İnönü Stadı’na doğru uzaklaştılar. O sırada tamamen kendimi kaybettim. Ondan sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde üzerim idrar kokuyordu. Yerimden kalktım, bebeğimi bulmaya çalıştım.”

DAHA FAZLA