İleri Haber

12 mayıs 2010 tarihinde katil polis Gültekin Şahin tarafından katledilen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Şerzan Kurt düzenlenen basın açıklamasıyla anıldı. 

Sistematik olarak biz üniversite öğrencilerini sudan sebeplerle gözaltlarına alıp korkutmaya yıldırmaya çalışıyorlar denilen açıklamada "Demokratik mücadelemizi, haklarımızı, alanlarımızı, kendi özgür irademizi  ve onurlu yaşamımızla faşizme karşı dimdik ayakta olacağız" denildi.

Basın açıklaması şöyle:

Basına ve kamuoyuna

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi  İ.B.F  2. Sınıf öğrencisi Şerzan KURT 12 mayıs 2010 yılında katil polis Gültekin şahin tarafından katledildi.   

2010 yılında güvenlik gerekçesi ile 1. Ağır ceza mahkemesi, dosyayı Eskişehir’e taşıdı. Eskişehir’e taşıdıktan sonra 1.ağır ceza mahkemesi 9 eylül 2012 yılının sonunda dosyayı karara bağladı. Katil polis Gültekin Şahin müebbet cezasına çaptırıldı. Ardından 2005te kaldırılan Türk Ceza Kanunundaki (TCK) bir maddeyi yeni TCK ya uyarlayarak katil polis Gültekin Şahin'in yatışını  göz önünde bulundurup,   yardım indirimi yaptı ve  müebbet cezasını 8 yıla indiren mahkeme heyeti, katil polis Gültekin şahini tahliye etti.   Yargıtay 1. Ceza dairesi 14 nisan 2014’ teki ilk davasında, katil şahini haksız tahrikle, kasten adam öldürmeden hapsini istedi. Mahkeme 15 şubat 2015 teki yeniden yargılamada katil Gültekin şahine 16 yıl ceza verdi ve tutuklandı. Katil polis Gültekin Şahin'in avukatlarının itirazı üzerine dosya Yargıtay 1. Ceza dairesine geldi. 1. Daire 5 aralık 2015 te ağırlaştırılmış yaralama suçundan kararı bozdu. Şerzan Kurt’un içinde olduğu gruptan taş atıldığı gerekçesi ile haksız tahrik indirimi yapılmasına ve katil polis Gültekin şahinin mahkemeye saygısından ötürü, cezasında indirime gidilmesine karar verildi. katil polis Gültekin şahin tekrardan tahliye edildi. Şerzan Kurt’un avukatı karara itiraz ederek “bu vahim bir hatadır , haksız tahrikin şerzandan gelmesi gerekirdi. Ancak ne şerzan kurtun taş attığına dair nede iddia ettiği grup içerisinden taş atıldığına dair herhangi bir kanıt yoktur” dedi.

Bizler çok iyi biliyoruz ki, bu davanın Eskişehir’e taşınmasının güvenlikle hiçbir alakasının olmadığı,  Gültekin Şahin'in olay yeri suç delillerinin örtbas edilmesine, olayın hiç yaşanmamış imajının verilmesine yönelik bir çalışma olduğunu biliyoruz.  Bizler hala 12 mayıs 2010 yılında ve  katil polis Gültekin şahinin cezasını çekmesinin takipçileriyiz.

Üniversitelerde biat ettiremedikleri öğrencileri: başta Aydın Erdem, Şerzan Kurt, Erdal Eren, Derya Koç, Fatma Demir, Ali Fırat Kalkan, Hêvi Çiya olmak üzere onlarca yurtsever üniversite öğrencileri katledilmiştir. Sistematik olarak biz üniversite öğrencilerini sudan sebeplerle gözaltlarına alıp korkutmaya yıldırmaya çalışıyorlar. Korkularına teslim olmayınca, Fişlenerek gelecekleri tehlike altına bırakılmaktayız ,yurtlardan atılıp, burs ve kredilerimiz kesilmekte. Buradan tüm özgür öğrenciler adına şunu söylemek istiyoruz, bizler sizin baskıcı, faşist ve korku dolu politikalarınıza boyun eğmeyeceğiz. Demokratik mücadelemizi, haklarımızı, alanlarımızı, kendi özgür irademizi  ve onurlu yaşamımızla faşizme karşı dimdik ayakta olacağız.  

Dost ve düşman herkes bilsin ki, kazanacağız mutlaka kazanacağız.