'Özgürlük Yürüyüşü'nde üçüncü gün geride kaldı

'Özgürlük Yürüyüşü'nde üçüncü gün geride kaldı

TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın "Özgürlük Yürüyüşü"nün üçüncü gününde gündem, "deprem suçları" oldu.

İleri Haber

"Özgürlük Yürüyüşü"nde üçüncü gün geride kaldı. "Deprem suçları" temasıyla yapılan yürüyüş Gökmeydanı'na kadar sürdü. Yürüyüşün üçüncü gününde TİP Genel Başkanı Erkan Baş'a Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven ve önceki dönem CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin de destek verdi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın, partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesi ile depremden sonra Hatay halkının sorunlarının çözülmemesine karşı Hatay'dan Ankara'ya başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü"nün "Can Atalay'a özgürlük için yürüyoruz" temasıyla yapılan ilk gününe Can Atalay’ın ailesi, arkadaşları ve Hataylı seçmenler konuk olurken, dün Samandağ'da sona eren ikinci günde de Hatay'ın barınma sorunları ele alındı ve Hatay halkı yürüyüşün konuğu oldu.

Yürüyüş "deprem suçları" temasıyla bugün üçüncü günde de sürdü. 

'ZEYTİNLİKLER, KAMULAŞTIRMA YOLUYLA İMARA AÇILDI'

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, üçüncü gün öncesi de yayımladığı video ile gündemlerini aktardı. "Bugün gündemimizde Hatay'da deprem sonrasında devletin, iktidarın yaptıkları ve yapmadıkları var" diyen Baş, "Tarihin en büyük yıkımlarından birini yaşayan Hatay, 'özel afet bölgesi' ilan edilmedi. Bu kent için özel hiçbir ödenek ayrılmadı ama ne yapıldı? Sadece Hatay'da 18 mera, orman, vasıflı alan, zeytinlikler kamulaştırma yoluyla imara açıldı" bilgisini paylaştı. 

'İKTİDARIN YAPTIKLARINI VE YAPAMADIKLARINI YURTTAŞLARDAN DİNLEYECEĞİZ'

Baş, sözlerine şöyle devam etti:

"Şöyle düşünebilirsiniz. 'İnsanların zaten konut, barınma gibi sorunları varken tarımı sonraya bırakalım' diye düşünmüş olabilir iktidar. Ama başımıza ne geldiyse 'Tam da bu yüzden geldi' diyoruz. Bunlar arasındaki bütünlüklü bakışı sağlayamadığınızda, insanların hem yaşayabilecekleri hem insanca yaşayabilecekleri ve üretebilecekleri, hayatlarını idame ettirebilecekleri koşulları yaratamadığınızda çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.

Üstelik şunu biliyoruz. İktidar, depremi bahane ederek, örneğin zeytinlikleri talana açıyor. Çünkü depremden önce de zeytinliklerin talan edilmesi için çeşitli uğraşları olmuştu. TMMOB'a bağlı mühendis odalarının daha önce yaptıkları açıklamalar, bizi bu konuda defalarca uyarmıştı zaten. Gün boyu yurttaşlarımızla sohbet edeceğiz. Hatay'da iktidarın yaptıklarını ve yapmadıklarını onlardan dinleyeceğiz. Yapması gerekirken yapmadıklarını, yapamaması gerekirsen sadece rant uğruna, 3-5 kuruş daha fazla kazanmak için yapılanları hep berabet konuşmaya devam edeceğiz."

MİMAR VE MÜHENDİSLER EŞLİK ETTİ

Mimar ve mühendislerin Baş'a eşlik ettiği üçüncü günde ayrıca Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven ve önceki dönem CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin de yürüyüşe destek verdi.

'HATAY'IN DOĞASINI RANTA AÇMAYA KARAR VERMİŞLER'

Arsuz'un Kale Köyü, Işıklı, Konacık, Haymaseki, Arsuz Merkez, Gökmeydanı istikametindeki yürüyüş sonunda bir değerlendirme yapan Baş, şunları söyledi:

Bütün gün yurttaşlarla sohbetler gerçekleştirdik. Depremden sonra yapılanlar ve yapılmayanlar üzerine konuştuk. Özellikle Kurtbağı’nda birçok kez çeşitli halk direnişleri olmasına rağmen tarım alanlarında maden açma çalışmaları devam ediyor. Bu bize şunu gösteriyor; iktidar ne depremden ders çıkarıyor, ne de deprem bölgesinin özelliklerini gözetiyor. Hatay’ın doğasını ranta açmaya karar vermişler ve bu konuda kesintisiz bir faaliyet içindeler.

Arsuz’un Helvalı Mahallesi’nde 103 bin metrekarelik ormanlık alanda krom madeni kurulmak isteniyor. Köylünün elinde son kalan zeytinlik ve tarım alanlarını almak istiyorlar.

2020’lerin başından beri devam eden ve üç ilçeye yayılan sorunlar özellikle yangın sonrasında alanlar rehabilitize edilmesi gerekirken, moloz dökümleri yapılıyor. Kumsallar, yerleşim alanları, tarım alanları, ormanlar neredeyse moloz dağlarına dönüşmüş durumda. Enkazlardan kendi imkanlarıyla kurtulan halk, önümüzdeki on yıllarda kanser ile mücadele etmek zorunda.

'HATAY'IN DOĞASINI SERMAYENİN ÇIKARINA TERK ETMEMELİYİZ'

Kent neredeyse çöplük haline getirilmiş durumda. Benzinden tasarruf etmek için çöpleri mahallenin göbeğine döküyorlar. Hatay’ın doğasını iktidarın çöplüğü ve sermayedarların çıkarına terk etmememiz gerektiğini karşılaştığımız herkes söylüyor. 

'AYŞENUR ASLAN'I YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ'

Bugün yürüyüş sırasında Hatay dışında da neler olduğunu elimizden geldiğince takip etmeye çalışıyoruz. Biz bir Özgürlük Yürüyüşü yapıyoruz. Özgürlük aynı zamanda soru sorma ve sorgulama özgürlüğüdür. Özgürlük aynı zamanda ifade özgürlüğüdür. Özgürlük Yürüyüşü de yalnız Can Atalay ve Gezi Davası için değil, özgürlüklerimizi elimizden almaya çalışanlar ve onlara boyun eğip susmamızı isteyenlere karşı başlattığımız büyük bir direniş hareketidir. Bu vesileyle Ayşenur Aslan’ı yalnız bırakmayacağız. İktidarın yandaşları hedef gösterdi diye Ayşenur Aslan’ı yalnız bırakanları da unutmayacağız.

'TİP'Lİ KADINLARIN BULUŞMASINA ÇAĞRI'

İktidarın zulmüne karşı umut ve mücadelede inat eden kadınlara sevgilerimi iletmek istiyorum. TİP’li Kadınlar 8 Ekim günü saat 16.00’da İstanbul Kadıköy İskele Meydanı’nda kendi geleceğine kendileri karar vermek için, siyasette ve toplumsal yaşamda kadınların eşit söz hakkına sahip olma isteğini bir kez daha haykırmak için bir araya geleceklerini duyurdular. Dolayısıyla kadınların özgürlük sesini büyütmek isteyen tüm kadınları TİP’li Kadınlar’ın buluşmasına davet etmek istiyorum.