
NTV yıllar sonra intikamını aldı: 'Darbecilerle Yazıcıoğlu'nun ölümü arasında bağlantı var'
NTV, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele baskın düzenleyen askerlerin arasında bir bağlantı olduğunu ileri sürdü. NTV'nin haberi akıllara, Yazıcıoğlu'nun halikopter kazasıyla ilgili Taraf'ın NTV'yi suçlayıcı haberi ve Ahmet Altan'ın köşe yazısı geldi. Taraf gazetesindeki haberde, NTV'den Yazıcıoğlu'na ve helikopterdeki diğer kişilere çok sayıda telefonun açıldığı belirtilmiş, NTV'nin 'şüpheli helikopter kazası' hakkında önceden bilgisi olduğu öne sürülmüştü.
NTV, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele baskın düzenleyen askerlerin arasında bir bağlantı olduğunu ileri sürdü.
NTV'nin haberinde, otele baskın düzenleyen askerlerden 4'ünün, Yazıcıoğlu'nun öldüğü helikopter kazasından sonra olay yerine giden kaza kırım ekibinden olduğu belirtildi. Haberde yer alan iddiaya göre, Marmaris baskınında görev yapan Aviyonik Teknisyeni Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak ve askerleri İzmir'den Marmaris'e taşıyan 3 pilot Yazıcıoğlu'nun helikopterini arayan kurtarma ekibindendi.
Haberde şu ifadeler kullanıldı:
"Darbeci askerlerden 4'ünün Büyük Birlik Partisi Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldüğü helikopter kazasından sonra olay yerine giden kaza kırım ekibinden olduğu tespit edildi. O isimlerden biri Marmaris baskınında görev yapan Aviyonik Teknisyeni Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak. Uzman olarak olay yerine giden Aydın. Özsıcak., açılan davada helikopterin irtifa bilgilerinin yeraldığı radar altimetresini sökmekle suçlandı.
Marmaris'e darbeci askerleri taşıyan helikopterde bulunan 3 pilot da Yazıcıoğlu'nun helikopterini arayan arama kurtarma ekibindendi. Kazanın ardından 48 saat boyunca Yazıcıoğlu'nun helikopterine ulaşılamamış GSM sinyallerine rağmen helikopterin yanlış yerde arandığı ortaya çıkmıştı.
Yazıcıoğlu ile birlikte 5 kişinin hayatını kaybettiği kazanın ardından 132 şüpheli hakkında, ‘ihmal, kasten öldürmek, suç delillerini yok etme ve değiştirme’ gibi suçlardan soruşturma başlatılmış. Ama sonunda Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı kovuşturmaya gerek görmeyerek takipsizlik kararı vermişti."
AHMET ALTAN NTV'Yİ SUÇLAMIŞTI
O dönem, Gülen Cemaati'nin 'operasyon gazetesi' olarak kullandığı Taraf gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, "NTV ve gazetecilik" başlıklı yazısında, Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesiyle ilgili NTV'ye yönelik suçlayıcı ifadeler kullanmıştı.
"Çok kuşkulu bir kazada ölen Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinde bulunan dört kişi NTV tarafından, helikopter düşmeden önce yüzlerce defa aranmıştı." şeklinde yazan Altan, yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:
"NTV, ilk olarak 14.36’da arıyor Yazıcıoğlu’nu yani helikopter havalandıktan bir dakika sonra.
Yazıcıoğlu’yla birlikte helikoptere binen İHA muhabirini ise helikopter havalanmadan bir dakika önce arıyorlar ve helikopter havadayken bu muhabir 39 kere aranıyor NTV tarafından.
Helikopterdeki bir başka yolcuyu ise 14.55’den itibaren aramaya başlıyorlar.
Resmî raporlara göre helikopterin tahmini düşme zamanı ise 15.00 ile 15.05 arası.
Yazıcıoğlu’na ikinci telefon ise 15.04’de... NTV’den ya düşme anında arıyorlar ya da düştükten birkaç dakika sonra.
Helikopterin düştüğünü ilk duyuran ajans olan İHA, kazayı 15.30 civarında öğreniyor ve 16.19’da abonelerine bildiriyor.
NTV ise bırakın İHA’nın “kaza” haberini beklemeyi daha helikopter havalanırken aramaya başlıyor.
NTV dün bir açıklama yaparak bizim haberin “spekülasyon” olduğunu ileri sürdü.
İHA’nın helikopterin düşüşünü 15.30’da verdiği gerçeğini bir kenara bırakalım.
Şimdi bize ve bütün Türkiye’ye, “çok kuşkulu bir kazaya uğrayan” helikopteri düşmeden önce neden tam 52 defa aradıklarını açıklamak zorundalar.
Ya savcının elindeki resmî telefon kayıtları hatalı ve biri savcıyı şaşırtıp soruşturmayı yanlış yönlendiriyor.
Ya da “biz aradık” diye canlı yayında itiraf ettiklerine göre NTV’den birileri o helikopterin düşeceğini, daha düşmeden önce biliyordu.
Hangisi?"
NTV'DEN ALTAN'A YANIT
Ahmet Altan'ın yazısına NTV'den Mirgün Cabas ise, "Gazetenizi, muhabirinizi, haberde dahli olanları savunmaya çalıştığınızı anlıyorum. Ama bu durumda kendinizi savunmanın en iyi yolu "bir halt ettik" demek, hesap sormak için doğru adres seçmek, aklı doğru yönde kullanmaktır. Kendini savunmanın yolu, "NTV ve Gazetecilik" başlıklı bir yazının sonunu, "... biz aradık diye canlı yayında itiraf ettiklerine göre NTV'den birileri o helikopterin düşeceğini, daha düşmeden biliyordu" diye getirmekten geçmez." şeklinde yanıt vermişti.
Cabas yazısında, NTV'ye yönelik suçlamalar ile ilgili olarak da şu ifadeleri kullanmıştı:
"Gazeteniz bir soruşturma belgesine dayanarak Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin NTV tarafından defalarca arandığını, helikopterin bu yüzden düştüğünü iddia ediyor.
Biz de diyoruz ki, “Evet biz aradık ama aradığımızda helikopter düşmüştü. Zaten İHA, "muhabirimiz aradı, düşmüşler" dedikten sonra aramaya başladık.”
Dün “Yazı İşleri” yayınında "Bu haberin içinde belgeler, uzman görüşleri gibi unsurlar var ama temel bir şey eksik; akıl yok" dedim.
"Belgeye giren arama saatlerinin bir sebeple yanlış olabileceği aklınıza gelmedi mi" diye sordum.
Yasemin Çongar, "Biz aklımıza gelenlerle haber yapmıyoruz" yanıtını verdi. Kastettiğim de buydu zaten. Eğer haber yaparken aklınızı kullanmıyorsanız, size, editörlere ne gerek var? Savcılıktan gelen kağıtların Türkçesini düzeltip yayınlayın, yeter."