İleri Haber

Mersin’in Toroslar ilçesinde, geçirdiği trafik kazası sonu yaşamını yitiren 20 yaşındaki Bilal Şık’ın motokurye arkadaşları mezarlıkta basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bizlere dayatılan ‘esnaf kurye modeli’ yüzlerce kurye arkadaşımızın ölümüne ya da sakat kalmasına sebep olmaktadır. Bizler bunun adına ‘kan ile beslenen iş modeli’ diyoruz” denildi.

Toroslar ilçesine bağlı Kuvayi Milliye Caddesi’nde, motokuryelik yapan 20 yaşındaki Bilal Şık, 22 Ekim günü duran bir aracın açılan kapısına çarparak geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi.

Yaşamını yitiren Şık bugün defnedildi. Genç işçinin cenazesi, motokurye arkadaşlarının konvoyu eşliğinde hastane morgundan alınarak mezarlığa getirildi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Mersin İl Örgütü’nden Şeyda Kopmaz ve Parti Meclisi Üyesi Bülent Ufuk Ateş de cenazeye katılarak işçilere ve Şık’ın yakınlarına baş sağlığı diledi.

Mezarlıkta arkadaşlarının ölümüne ilişkin açıklama yapan işçiler, “Bizlere dayatılan ‘esnaf kurye modeli’ yüzlerce kurye arkadaşımızın ölümüne ya da sakat kalmasına sebep olmaktadır. Bizler bunun adına ‘kan ile beslenen iş modeli’ diyoruz” diyerek çalışma koşullarına tepki gösterdi.

‘‘BUGÜN DE ÖLMEDİK’ DİYEN İŞÇİ SINIFIYIZ’

“Bugün Bilal kardeşimizin başına gelen hepimizin başına gelebilir” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün burada olmamızın sebebi yeni Bilal’lerin ölmemesi içindir. Fakat ne yazık ki her gün bir kurye arkadaşımızın ölüm haberini alıyoruz. Bizlere dayatılan ‘esnaf kurye modeli’ yüzlerce kurye arkadaşımızın ölümüne ya da sakat kalmasına neden oluyor. Bizler bunun adına ‘kan ile beslenen iş veren modeli’ diyoruz. Bu x firmalar sermayelerine sermaye katmak içi bizlerin sosyal güvenlik haklarını elinden alıyorlar. Bu modelle çalışan kendi BağKur’unu kendi yatırıyor, kendi motorunu kendi alıyor. Ve tabii ki bakımı kendisi yapıyor ve yakıtını da kendisi dolduruyor. 3 kuruşun bir kuruşu vergi bir kuruşu yakıta gidiyor. Bizlere kalan bir kuruşla da yaşamaya çalışıyoruz. Fakat her gün ölerek… Bizler her gün kellemizi koltuğumuzun altına almış günlük en az 250 km yol yapan, ‘bugün de ölmedik’ diyen fakat her an o korkuyu içimizde tutan işçi sınıfıyız.”