Madımak’ta katledilenler pek çok kentte anıldı

Madımak’ta katledilenler pek çok kentte anıldı

Madımak'ta katledilenler Türkiye'nin pek çok kentinde anıldı.

İleri Haber

2 Temmuz 1993'te 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisi, Sivas'ta bulundukları Madımak Oteli’nde gericiler tarafından yakılarak katledilmesi, Türkiye'nin pek çok kentinde anıldı.

İSTANBUL

OKMEYDANI DEMOKRASİ PLATFORMU: SİVAS'IN IŞIĞI SÖNMEYECEK!

29 yıl önce Sivas’ta katledilen 33 canı İstanbul’da Okmeydanı Demokrasi Platformu andı. “Gerici cihatçı güruh ‘Pir Sultan Abdal etkinliklerini hedef almış Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayız' diyerek katliam naralarıyla saldırmışlardır” denilen açıklamada, “Devletin hiçbir organı bu saldırıyı engellememiştir. Sonrasında Sivas katliamının davası zaman aşımına uğratılmış ve arkasında ki olayların üstü örtülmüştür. Bu katliamı gerçekleştiren ve daha sonra da aklayan zihniyet bugün de AKP-MHP faşist iktidarıyla sürmektedir. AKP-MHP faşist iktidarı Sivas katliamının aklayıcısı, halkın düşmanıdır” sözlerine yer verildi.

AKP’nin kendinden olmayan herkese savaş açtığının altı çizilen açıklamada şu sözlere yer verildi:

“Devlet tiyatrolarında semah ‘dans’ gösterisi olarak yazılıyor. Kendi iktidarını korumak için her seferinde sandığa sarılan Erdoğan, Türkiye halklarına baskı ve şiddet ile kontrol altına almaya çalışıyor. Gezi İsyanı'nı yeniden hedef alıp defalarca kapanan dosyadan tutuklama çıkarılıyor. Erdoğan, Gezi'ye katılan herkese hakaret edebilme cüretinde bulunuyor. İktidara muhalefet edenler tutuklanıyor, HDP II Binası içerisine giren katil Deniz Poyraz katlediyor. Halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler için mecliste yasa hazırlanıyor gazeteler-dernekler kapatılıyor. AKP her fırsatta yargıyı bir sopa gibi elinde tutuyor ve yüzlerce insanı soruşturma dosyalarıyla karşı karşıya bırakıyor.

‘HAK GASPLARINA HER GÜN BİR YENİSİ EKLENİYOR’

OHAL ve pandemiyi bahane ederek başladıkları hak gasplarına her gün bir yenisi ekleniyor. Patronlar servetlerine servet katarken işçiler açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor. Haklar için mücadele eden işçilerin karşısına patronları korumak için barikatlar kuruluyor. Göçmen ve mültecilerin hayatı iktidar tarafından tırmandırılan ırkçılığın ve şovenizmin hedefi oluyor.

Katliamlara karşı yaşamı savunmaya, eşit yurttaşlık için Diyanet kapatılsın talebini yükseltmeye devam edeceğiz. Bizler, bu memleketin emekçileri, kadınlar, Alevileri, Kürtleriyiz. Hayatımızı kuşatmaya çalışan gericiliğe, ırkçılığa, savaşa, emperyalizme, faşizme karşı bizlere bu topraklarda direnişi öğreten Şeyh Bedrettin, Kıvılcımlı, Deniz, Mahir ve İbrahim Kaypakkaya gibi mücadele edeceğiz. Zulme boyun eğmeyen Pir Sultan Abdal gibi direneceğiz.

Bizler Hasret Gültekin'in ezgileri, Metin Altıok'un dizeleriyiz. Hiçbir söz, hiçbir gülüş, hiçbir slogan, hiçbir ezgi yarım kalmayacak. Hiçbir zaman aşımı Sivas'ı unutturamaz. Sivas'ın sönmeyen ışığı AKP'yi, katliamlar üzerine kurulu devleti yakacak. Selam olsun, ateşte semah durup boyun eğmeyenlere, selam olsun yolunu Sivas'ın ışığı ile aydınlatanlara, selam olsun zulme ve baskıya karşı direnenlere!

Sivas'ı unutma, unutturma!”

ANKARA

‘DÜN MARAŞ’TA BUGÜN SİVAS’TA, KURTULUŞ FAŞİZME KARŞI SAVAŞTA’

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği etkinliklerine katılan 33 aydın, akademisyen, yazar ve sanatçının Madımak Oteli’nde yakılarak katledilmesinin 29’uncu yılında Ankara Anıtpark’ta anma töreni düzenlendi.

Beşevler Metro Durağı’ndan başlayan yürüyüşte katliamda öldürülenlerin fotoğrafları taşındı. “Sivas’ın ışığı sönmeyecek”, “Dün Maraş’ta bugün Sivas’ta, kurtuluş faşizme karşı savaşta” sloganları atıldı.

Alevi Bektaşi Federasyonu adına konuşan Nurullah Esat Ünsal, geçmişte yaşanan Maraş, Çorum katliamlarını hatırlattı, Sivas katliamının da egemen güçlerin himayesi altında tertiplenen arka plan hazırlığı olan siyasal İslamcı odakların kullandığı tetikçiler tarafından yapıldığını söyledi.

‘KATİLLER ÖDÜLLENDİRİLDİ’

Madımak Oteli’nde hayatını kaybeden insanların, asırlar boyu devam eden insanlık davasının şehitleri olduğunu ifade eden Ünsal, Madımak davasının zaman aşımına uğrama riskine dikkat çekti ve şunları söyledi:

“İnsanlık suçlarının zaman aşımı olmaz ve olmamalıdır. İktidar katilleri belediyelerde çalıştırmış, katillerin avukatları ise adeta ödüllendirilmişlerdir. Bir kez daha şehitlerimizin anıları önünde saygı ile eğiliyorum.”

29 YILDIR SÖNMEYEN ATEŞ

Pir Sultan Abdal Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş ise Alevilerin ölümün her türlüsünü yaşadığını, 29 yıldır acılarını söndüremediklerini belirtti. Ateş, şöyle konuştu: “Madımak davası 30. yılına giriyor. Dava devam eden bir tiyatrodan ibaret. Biz eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz. Bunu sadece Aleviler için değil, tüm ezilenler, kadınlar, çocuklar için istiyoruz. Cumhurbaşkanı çıkıp ‘Ali’yi sevmek Alevilikse ben de Aleviyim’ demişti. Bizim sizinle hiçbir ortak noktamız olamaz. Biz Hallacı Mansurların, Pir Sultanların yolundanız.”

Konuşmaların ardından Madımak Oteli’nde katledilen 33 insanın hayat hikayeleri tek tek anlatıldı. Grup Günyüzü ve Tersname’nin sahne almasının ardından Mamak Pir Sultan Abdal Derneği semah ekibi semah döndü.

İZMİR

'29 YILDIR YÜÜREKLERİMİZ YANMAYA DEVAM EDİYOR'

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına Bülent Karakaş tarafından yapılan açıklamada, “Bu katliamın karanlık dehlizlerde planlanıp hayata geçirildiğini biliyoruz. Bu katliamda ateş sadece Madımak Oteli’ne değil yüreklerimize düştü! 29 yıldır yüreklerimiz yanmaya devam ediyor…” sözlerine yer verildi.

Karakaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu topraklardaki farklı inançları, kültürleri ve kimlikleri bir zenginlik olarak görmeyip tehdit olarak gören zihniyet, failleri bulup cezalandırmak yerine maalesef ‘tahrikleri de unutmamak gerekir’ diyerek bu katliamı normalleştirmeye çalıştı. Bu faşizan ve gerici zihniyetin sonucunda bu topraklarda Sivas katliamından sonra Gazi, Roboski, Suruç ve 10 Ekim katliamları yaşandı.

Bu topraklarda yaşanan onca katliam gibi Sivas katliamının da gerçek sorumlularının açığa çıkarılıp hesap sorulması engellendi ve maalesef tetikçiler korundu. Örneğin; adresi belli olan sanıkların ve katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri, işe girip çıktıkları, ehliyet aldıkları ortaya çıktı!

Bu yetmezmiş gibi bu sanıkların avukatları milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapıldı.

‘İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDA ZAMAN AŞIMI OLMAZ’

Sivas katliamı bir insanlık suçudur. Hepimizin bildiği gibi ‘İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz.’

Bu ilke, evrensel hukuk ilkesidir.

Türk Ceza Kanunu’nda bu ilkeye uygun düzenlemeler yok sayılarak Sivas katliamının sanıkları zaman aşımından yararlandırıldı.

Tüm bu yapılanlara rağmen bir kez daha ifade etmek isteriz ki; karanlığa teslim olmayacağız!

Karanlığa karşı aydınlığı, zulme karşı adaleti, zorbalığa karşı özgürlüğü, eşitsizliğe karşı eşitliği savunmaya devam edeceğiz.

Katliamlara ve ölümlere alışmayacağız! Maraş'ı, Gazi'yi, Sivas'ı, Roboski'yi, Suruç'u unutmayacağız, unutturmayacağız!

Biz bu ülkede yaşayan emek ve demokrasi güçleri olarak; özgür, eşit, demokratik ve laik bir ülkede barış içinde yaşamak için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.

İEDG olarak, Sivas Katliamı nezdinde yaşadığımız tüm katliamları bir kez daha lanetliyor ve yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla anıyoruz!”