İTÜ çalışanlarından mektup

İTÜ çalışanlarından mektup

"İTÜ yönetiminin yaratmış olduğu korku imparatorluğunu yıkacak güce sahip olan biz işçiler, sürecin en yakın takipçileri olacağız..."

İleri Haber

İTÜ çalışanları, çalışma koşullarına ilişkin bir mektup paylaştı. Mektupta, “İTÜ’de bitmek bilmeyen emekçi düşmanlığı devam ediyor” denilirken, taleplerin karşılanması istendi.

İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) çalışan emekçiler, üniversitedeki çalışma koşulları ve mobbinge ilişkin bir mektup paylaştı.

Mektup, şöyle:

Hafta sonu çalışan yurt resepsiyon personellerine, hafta sonu yiyemedikleri bir yemek karşılığı ödenen ücret kesilerek dayatma yapılmaktadır. Fazla çalışmaların hala devam ettiği, hukuku, iş yasasını ve yapılmış olan sözleşmeleri hiçe sayan bir çalışma yapılmakta olup, fazla çalışma ücretlerinin usulünce ödenmesini yapmakla beraber işleri çıkılmaz bir hale sokmaktadır. Çalışan, emek veren, üreten işçiler oldukça kaygılı. Güvenlik personellerini, çalışan emekçileri alenen tehdit eden İTÜ güvenlik müdürleri ve koordinatörleri çalışan işçilere adeta bir patron gibi ‘işinize gelmiyorsa çalışmayın’ diyebiliyorlar. Bu liyakatsiz düzenin yöneticilerine soruyoruz; size bu cüreti kim ya da kimler veriyor. İTÜ’de iş barışının ve çalışma bütünlüğünün olmasından rahatsız olacaklar ki; taşeron tarzı çalışmaların olduğu dönemlerdeki gibi baskılayıcı çalışmalar, mobingler tehditleri özleyen yönetim prototibi ile karşı karşıyayız ancak o devir bitti. Bilinçli, örgütlü, sendikalı çalışanlar olarak gerekirse hukuksuzluğun karşısında durmaktan çekinmeyeceğiz. İTÜ kimsenin tapulu malı değildir. İTÜ’nün sahibi çalışan üreten emek veren biz işçileriyiz. Tavrımız net, bıçak kemikten de ötede. Temizlik personellerine ‘her işi yapacaksınız’ diyen idari amirler ve daire başkanları, temizlik işçilerine kampüsün içinde ve dışında taşınma ve nakliye işi yaptırmaktadırlar. Aylardır haklarını arayan işçilere mobing ve rotasyon tehdidiyle çağdışı baskılara bu işleri yaptırmaktadırlar. İTÜ yönetiminin yaratmış olduğu korku imparatorluğunu yıkacak güce sahip olan biz işçiler, sürecin en yakın takipçileri olacağız. İTÜ yönetiminden, işçilerin çalışma huzurundan ve kampüslerin huzur ve güvenlik ortamından sorumlu olan rektör hocamızı tüm bu yaşanan olaylara kayıtsız kalmayacağını bildiğimiz için sesimizi duyana kadar duyurmaya devam edeceğiz.

İTÜ işçileri birlikte güçlü. Yaşasın örgütlü sendikalı işçi mücadelesi!