Meryem Yıldırım - İleri Haber

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Paris'te karikatüristleri öldürülen mizah dergisi Charlie Hebdo'dan seçki yayınlayan Cumhuriyet Gazetesi’ne soruşturma başlatmasına hukukçulardan tepki geldi. Savcılığın TCK'nın 216. maddesinde yer alan "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçu gereğince res'en başlattığı soruşturmaya adı basın davalarıyla özdeşlemiş ve bir dönem Cumhuriyet gazetesi sorumlu yazı işleri müdürlüğü görevinde de bulunan Avukat Fikret İlkiz tepki gösterdi.

AVUKAT FİKRET İLKİZ: “216’YA AYKIRILIK YOK”

İfadeye çağrılan Cumhuriyet gazetesi köşe yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya’nın soruşturmaya dayanak teşkil eden kapakları dayanışma adına yaptıklarını belirten İlkiz “Charlie Hebdo katliamında hayatını kaybeden 12 kişi ile dayanışmak için yaptılar” dedi. Soruşturmaya dayanak TCK’nın 216. maddesi olan “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunun gösterilmesini kabul etmeyen İlkiz, “O kapakları yayınlamak halkı aşağılamak anlamına gelmez” diyerek tepki gösterdi. İlkiz yazarların Charlie Habdo kapaklarını yayınlamasında “TCK 216. maddeye aykırılık yoktur” dedi.

AVUKAT AYHAN ERDOĞAN: “İŞE DAVUTOĞLU’NDAN BAŞLANSIN”

Avukat Ayhan Erdoğan ise gazeteye soruşturma açılma gerekçesi olarak gösterilen maddeden suç çıkarılacaksa ilk olarak işe Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan başlaması gerektiğini söyledi. Erdoğan bu görüşünü “Suç varsa ilk olarak Başbakan Davutoğlu’ndan başlasınlar. Davutoğlu Cumhuriyet gazetesinin yayınladığı karikatürleri çizenlerin öldürülmesine tepki olarak yapılan yürüyüşe katıldı. Ortada suç olmadığı Başbakan’a yönelik herhangi bir soruşturma yapılmamasından bellidir” ifadeleriyle destekledi. “Ha Başbakan 216’yı ihlal edebilir ama başkası edemez deniyorsa o zaman yapılan duruma kişiye özel uygulama var” şeklinde konuşan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu siyasi bir baskıdır. TCK 216’dan dayanak alarak halkın dini duygularını aşağılama gibi bir suç üretilemez. Neredeyse tamamının Müslüman olduğu bir ülkede bir dinin farklı bir dine kin beslemesi mümkün olamaz. Cumhuriyet gazetesinin yaptığı ifade özgürlüğü kapsamında ele alınmalıdır. Charlie Hebdo’nun görüşlerini de böyle değerlendirmeliyiz. Burada Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan karikatürlerden kimin memnun olup kimin olmayacağı önemli değil. Önemli olan basın ve ifade özgürlüğü.”

“SAVCILIK BUNUNLA GERİCİLERE CESARET VERDİ”

Erdoğan savcılık tarafından açılan soruşturmanın tehlikeli bir mesaj işlevi gördüğü konusunda uyarıda bulundu. “Kamuoyundaki tepkileri rahatlatmak için soruşturma açıldı” gibi ifaderle savunulabilir bu soruşturma ama öyle değil. Aksine” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Bu soruşturma gericilere siz baskı yaptıkça biz de harekete geçiyoruz, tahakkümü arttırıyoruz” mesajı ve cesaret veren bir işlev gördü. Res’en değil de şikayet üzerine yapılsa bile savcılığın bunu yazarların ifadelerine başvurmadan, 1-2 gün içerisinde hemen sonlandırması gerekiyor. Eğer bu süreci uzatırlarsa siz değmeyin o zaman Türkiye’nin haline, görün o zaman Türkiye’nin halini…”

“HUKUK TOPLUMU KIŞKIRTMA ARACI DEĞİLİDİR”

“Hukuk toplumu kışkırtma aracı değildir” diyen Erdoğan hukukun koruması gereken şeyin ifade özgürlüğü olduğuna işaret etti. “Hele arada basın varsa, üstelik siyasi iktidarın basın üzerinde baskısını arttırmış ve yandaş medya çoğalmışsa, o zaman basın ve özgürlüğü daha kıymetli oluyor. Daha fazla yandaş basın yaratılmamalı, zaten yeterince var” ifadelerini kullanan Erdoğan sözlerini şu uyarıyla bitirdi: “Savcılık soruşturmayı çok kısa sürede tamamlamalı ve basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirerek ‘kovuşturulmaya yer olmadığı’ kararını vermelidir.”