HSYK seçimlerinde AKP oyunları

Hâkim ve savcılar, Ekim ayında Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerini belirleyecek. Ancak AKP, cemaati bir sihirli değnek olarak kullanarak seçimleri kazanmak için bilindik oyunlarını sürdürüyor.

(İleri - Hukuk) Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle gündemde kendisine yer bulamayan Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimi Ekim ayında yapılacak. Hâkim ve savcılar, HSYK üyelerini seçimle belirleyecek.

AKP’nin yeni cumhuriyetinin köşe taşlarından olması arzulanan 2010 Referandumu’nda HSYK’nın yapısında da önemli değişikliklere gidilmişti. Böylece, 22 asıl ve 12 yedek üyeden oluşan Kurulun, üç asıl ve üç yedek üyesinin Yargıtay üyelerince, iki asıl ve iki yedek üyesinin Danıştay üyelerince, bir asıl ve bir yedek üyesinin Türkiye Adalet Akademisi üyelerince, yedi asıl ve dört yedek üyesinin adli yargı yargıç ve savcılarınca ve üç asıl ve iki yedek üyesinin idari yargı yargıç ve savcılarınca kendi aralarından seçilmesi kabul edilmişti.

YBP ANKET YAPIYOR

Yargıçlar Sendikası ile Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV); adli yargı seçimleri için ortak liste oluşturarak bunu ilan etmişlerdi. HSYK seçimleri için AKP’nin desteklediği ve hedef olarak yargıdaki cemaat etkisini kırmayı açıkça ilan eden Yargıda Birlik Platformu (YBP); henüz aday listesi açıklamadı. Geçen günlerde basına da yansıyan haliyle YBP’nin 35 kişilik bir aday adayı listesinden anket yoluyla kendi aday listesini belirlemeye çalıştığı biliniyor. Bununla birlikte, YBP’nin adli yargı üyeleri arasından yapılacak seçime üçü Hak-yol, üçü ülkücü, üçü sosyal demokrat ve ikisi Bakanlık tarafından belirlenecek toplam 11 adayla gireceği konuşuluyor.

Bu anketin, yargıç ve savcıların bir kısmına “listenin, 'devletini ve milletini seven' yargı mensuplarına gönderildiği, dışarıya sızmaması için çok dikkatli olunması gerektiği” notuyla gönderildiği ortaya çıkmıştı.

ANKETLE FİŞLEME

YARSAV ise UYAP sistemi üzerinden gönderilen anketle temayül yoklaması adı altında fişleme yapıldığı sorusunu akıllara getirdiği belirterek, “Hükümet, HSYK seçim sürecini; Meclis'teki yasama çılgınlığıyla kanun düzeyinde gerçekleştirdiği yargıyı doğrudan kendine bağlama sistemine, bir de meslektaşlarımızın oy ve onaylarıyla meşruiyet sağlama fırsatı olarak görmektedir. Bu amaca ulaşma aracı olarak somutlaşan Yargıda Birlik Platformu, yürütmenin tüm olanaklarını, Başbakan, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı üçlüsünün, himaye ve takipleriyle sonuna kadar kullanmaktadır. Anket aracılığıyla elde edilecek verilerin güvenliğinin nasıl sağlanacağı hususu, gözlerden kaçırılamayacak kadar belirsizlik taşımaktadır. Ankette, hem UYAP’ın hem de kurumsal e-postanın kullanılması kimlerin hangi tercihleri yaptığı bilgisine ulaşmayı olanaklı kılmaktadır. Somut olarak kimler tarafından görülüp değerlendirileceği belirsiz, meslektaşlarımızın tercihlerini yansıtması itibariyle 'Kişisel Veri' niteliğindeki bu bilgilerin güvenliğine yönelik hiçbir önlem mekanizması bulunmamaktadır. Bu arkası flu ve güvencesiz anket, temayül tespiti bahanesi ile bir fişleme çalışması mı yapıldığı sorusunu, haklı olarak akla getirmektedir. Öte yandan anket sonuçlarının şeffaf bir şekilde paylaşımına yönelik de bir taahhüt bulunmamaktadır. Gelen sonuçlara göre; içinde yasal düzenlemelerin ve YBP’de personel değişiminin de olduğu, çok yönlü mekanizmalar devreye sokulacaktır” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

CEMAAT'LE İŞBİRLİĞİ PROPOGANDASI

“Ne cemaat ne hükümet, tam bağımsız yargı”, “Herkes için her zaman hukuk” ve “Bugün mağrur yarın mağdur olmamak için her zaman hukuk” sloganlarıyla seçimlere giren Yargıçlar Sendikası ve YARSAV listesi için gerek AKP medyasında gerekse yargı kulislerinde “YARSAV'ın cemaat adaylarını HSYK'ya taşıyacağı” ve “Cemaat'e yakın yargıç ve savcıların adli yargı yargıç ve savcıları üzerinde baskı oluşturduğu” söylentilerinin haberleştirildiği ve adaylara seçimden çekilmezlerse Cemaat'e yapılan operasyonun kendilerinin de dahil edileceği mesajları verilmeye çalışıldığı görülüyor.

ERDOĞAN'DAN TALİMAT

Tayyip Erdoğan’ın HSYK seçimlerinin kazanılması için ne gerekiyorsa yapılması yönünde talimat verdiği ve bu talimat üzerine harekete geçen Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in, YBP’nin İstanbul’daki Topkapı 1453 Sosyal Tesisleri'ndeki iftar programına katılan yargıç ve savcılara, “Kaldırılan Terörle Mücadele Mahkemeleri kararlarıyla 4 yılda 866 bin kişi dinlendi, bunları araştırıyoruz” diyerek korkutmaya çalıştığı da basına yansımıştı.

Aynı konuşmada, yargıç ve savcıların maaşlarının iyileştirileceğinin de söylenmesine rağmen bu seçim vaadi daha sonra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yalanlanmıştı.

2010’DA NE OLMUŞTU?

İlki 2010 yılında yapılan HSYK seçimlerinde ise Gülen Cemaati ve AKP birlikte ortak liste açıklamış ve Bakanlık Listesi olarak anılan bu liste hiç fire vermeden seçilmişti. AKP ile Gülen Cemaati arasında başlayan kavgadan sonra cemaat mensuplarının ortak liste yerine sadece kendi destekledikleri adaylara oy verdiği ve böylece seçimlerden neredeyse blok olarak cemaate yakın olduğu belirtilen kişiler seçildiği dillendirilmeye başlanmıştı.