Rıfat Doğan - İleri

Haziran Direnişi'ne katıldıkları için "hükümeti devirmek, darbeye teşebbüs" suçlamasıyla haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Beşiktaş taraftar grubu Çarşı liderlerinden Cem Yakışkan'a iddiaları sorduk. "O kadar gücümüz olsaydı Beşiktaş'ı her yıl şampiyon yapardık" cevabını veren Yakışkan "Hayatımın en güzel on beş günüydü. Yine olsa yine katılırım" dedi. 

Bu suçlamaları ilk duyduğunuzda ne hissettiniz? Biz ilk okuduğumuzda bir şaka olduğunu düşündük?

Cem Yakışkan: Şaka gibi tabi canım. Gülelim mi ağlayalım mı? Biz bir taraftar grubuyuz. Öyle de hareket ediyoruz. Kendimizin ne olduğunu biliyoruz. Ama böyle bir şeyle karşılaştık. İddianamenin savunmasını da zamanı gelince mahkemede yapacağız.Ne soracaklar ne ile suçlayacaklar bilmiyoruz tabi. 

Tam olarak ne ile suçlanıyorsunuz? 

Darbe. Darbeye teşebbüs. 

Haziran Direnişindeki hangi olay için bu söyleniyor? 

Hepsini kapsıyor. Bütün Gezi olaylarını bizim üzerimize yıkmaya çalışıyorlar. 

Neden Çarşı Grubu? 

Onu savcıya sormak lazım. İddianameyi hazırlayan savcıya sormak lazım. 

Delil olarak ne gösteriyorlar? 

Dosyayı görmedik şuana kadar ama iddianamede veya karakol sürecinde biz ahım şahım bir şey görmedik. Öyle bir şey de yok zaten. İnsanlar soruyor "ne diyorsun, şokta mısın üzülüyor musun" diye. Ben yüz kızartıcı hiçbir şey yapmadım. Ne yaptığımı neler yaşadığımı çok iyi biliyorum. Onun için rahatım. 

Haziran Direnişine katıldığınız için bir pişmanlığınız yok yani.

Olabilir misiniz? Gene olsa gene katılırım. 

'GEZİ'DE ÇOK GÜZEL İNSANLAR VARDI' 

O süreci nasıl değerlendiriyordunuz bugün nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Benim için hayatımın en güzel 15 günüydü. İnsanların bu kadar yardımlaştığı birbirine gülümsediği bir ortam, hayattan sıkılırken, orada el ele tutuşmuş sevgililer kaçarken birbirine pardon diyordu insanlar. Çok güzel insanlar vardı orada. Ben o gençleri o halkı, o şortlu gençler, kızlar, parmak arası terliklerle o insanların o haliyle orada olması beni çok mutlu etti. Yere bir çöp atmıyorlardı. O on beş gün içinde de hiçbir en ufak olay olmadı. İnsanlar birbiriyle gerçekten paylaşmayı öğrenmişti. Aslında hatırladılar çünkü zaten toplumumuzda bu vardı. Paylaşma çocukluğumuzdan beri var. Ama orada insanlar paylaşmayı birbirine yardım etmeyi ne kadar güzel bir şey olduğunu hatırladı. Sevdim ve halen seviyorum o günleri. Bugünlerde de hatırlıyorum on günleri. O insanları tekrar görmek hoşuma gitti. 

Destek çok fazla değil mi? 

Tabi tabi. Onun dışında Beşiktaş camiasından arkadaşlar arıyor. Yapabilecekleri varsa her zaman ne istiyorsan mesela Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, Karşıyakalısı ve hepsi sağolsunlar eksik olmasınlar herkes koştu geldi yani. Telefonlarla mesajlarla. Sosyal Medyadan hepsi desteğini veriyor. 

Beşiktaş Kulübü'nün tavrı ne oldu? 

Her zamanki tavrı neyse o oldu. Biz onlardan fazla bir şey beklemiyoruz. 

'HERKESİN İÇİNDE BİR ÇARŞI VARDIR'

Sosyal Medyada büyük bir tepki vardı. "Çarşıyalnızdeğildir" hashtagleri dolaştı. Çarşıya ilişkin bu toplumsal tepkinin verilmesi neyle ilgili? Çarşı'da Gezi'nin çok görülmesinden mi kaynaklı? 

Herkes içinde bir Çarşı vardır ya. Herkesin içinde karşı duruş vardır. Bu da zaten insanların doğasında var. Bu Çarşı ruhu herkeste var. Onlar da sağolsun bizi kendileri gibi gördü. İçlerin sindirdiler. Çünkü bizim sağımız solumuz altımız üstümüz yok. Biz Çarşıyız yani. Biz dediğim bir taraftar grubuyuz. Ama biz insanız önce ve vicdanıyla hareket eden insanlarız.

'DEDİKODUYLA İDDİANAME HAZIRLANDI' 

Bu 24 bin TL aldığınız yönündeki iddialar nedir? Bir polis memurunun şikayeti yönünde iddianameye girdiği belirtiliyor. 

Ya bir polis memuru bir de başka biri tribünden ama tanımıyorum. Fazla samimiyetim olmayan bir çocuk. Hiç tanımadığım ve görüşmediğim biri. Onun telefondan başka bir arkadaşıyla yaptığı konuşmadan bizim iddianamede gördüğümüz. O işte "Cem Ayhan'dan 24 bin almış" diyor. Bunu bir arkadaşına anlatıyor. Bu. Ben işte atıyorum Emrah'ı (Emrah Serbes) arıyorum. Yada Derviş ile konuşurken işte "İsmail'in Ayşe'den bin yada on bin lira almış" diyorum. Bunu iddianameye sokuyor. Dedikodu üzerinden bir iddianame hazırlanıyor. Kanıtı varsa gerçeklik payı varsa o da çıkacak zaten. Polis memuru dediğim olayda şu aslında bize karakolda sorulduğu zaman işte iki çocuk konuşuyor yine.Tribün çocukları. Biri "Bak Cem işte para almış CHP'den, bir de belediyeden, bir on bin almış bir on beş bin almış" diyor. Diğeri soruyor "Nerden biliyorsun." O da "oğlum Lokman abi söyledi" diyor. Lokman abi dediği eskiden Beşiktaş tribünlerine bakan bir polis memuruydu. Beni de sevmeyen bir polisti. Çünkü ben hiçbir zaman ona eğilmedim. Eğimem de. 

Beşiktaş şampiyon olacak mı bu yıl? 

Bu yıl Süleyman Seba yılı. Şampiyon olmak istiyoruz. Bizim her yıl şampiyonluk gibi bir hedefimiz var. 

Onu da sormak istiyorum. Darbe yapmakla suçlanan bir Çarşı var ama yıllardır şampiyon olmayan bir Beşiktaş var.

(Gülüyor) İki yıldızda kalmışısız. Öyle bir gücümüz olsaydı zaten biz her yıl şampiyon yapardık Beşiktaş'ı. 

'BİZ İNSANA YATIRIM YAPTIK'

Son sözünüz ne olur ne söylemek istersiniz Çarşı'ya ve topluma.

Çok teşekkür ediyorum. Bu kadar sahiplenmelerine. Bu kadar destek olmalarına. Ben beklemiyordum açıkcası. Bu kadar büyük bir suçlama da beklemiyordum. Bu insanların bizi bu kadar sahipleneceğini de, aslında bekliyordum ama bu kadar büyük bir destek beklemiyordum. Herkese çok teşekkür ediyorum. Sağolsunlar var olsunlar. İnsanlar gerçekten koşa koşa geldiler. Dediğim gibi sosyal medyadan tanıdığım tanımadığım sanatçısı herkes, insanlar baya destek verdi. İnsanlar sahiplendiler. Bizim Van'a uzanan kampanyalarımız vardı. O insanlar da unutmamış ve ahde vefa göstermiş. Diyorum her şey maddiyat değil. Ne bileyim bizim gemiciklerimiz yok, para koyacak ayakkabı kutularımız yok ama insanlara güzel yatırım yapmışız. Bankaya yatırmamışız insana yatırım yapmışız. Güzel de olmuş. Güzel faiz almışız. İnsanlar bizi bağırlarına bastı.