İleri Haber

ÇHD üyesi avukatların yargılandığı davada karar açıklandı. Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik'e 12 yıl, Oya Aslan'a ise 10 yıl ceza verildi. 3 isim için de tutukluluğun devamına karar verildi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 21 avukatın mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılandığı davanın karar duruşması, ismi "Marmara Cezaevi" olarak değiştirilen Silivri Hapishanesi Kampüsü'nde görüldü. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar açıklandı. Ölüm orucunda hayatını kaybeden avukat Ebru Timtik hakkındaki dava düşürüldü.

CEZALAR AÇIKLANDI

Şükriye Erden hakkında propaganda suçundan ceza ve ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılması; Özgür Yılmaz hakkında propaganda suçundan ceza; Naciye Demir hakkında propaganda suçundan ceza ve ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verildi.

Güray Dağ, Efkan Bolaç, Serhan Arıkanoğlu, Sevgi Özer Sönmez için "örgüt üyeliği"nden 6 yıl 3 ay ceza; Gülbin Aydın'a "örgüt üyeliği"nden 6 yıl 3 ay ve "propaganda"dan ceza ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması; Güçlü Sevimli'ye "örgüt üyeliği"nden 6 yıl 3 ay ceza ve "propaganda"dan ceza, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı için "örgüt üyeliği"nden ceza ve "propaganda"dan ceza ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi. 

KOZAĞAÇLI, TİMTİK VE ASLAN İÇİN TUTUKULULUĞA DEVAM KARARI

Tutuklu yargılanan isimlerden Oya Aslan'a "örgüt üyeliği"nden 10 yıl 6 ay ceza ve tutukluluk halinin devamına, Barkın Timtik'e "örgüt üyeliği"nden 12 yıl ceza ve "propaganda"dan, "direnme suçu"ndan ceza ve tutukluluk halinin devamına karar verildi.

ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı için de "örgüt üyeliği"nden 12 yıl ceza ve "propaganda"dan ceza verilirken, tutukluluk haline devam kararı verildi.

'SON SÖZ' İTİRAZI KABUL EDİLDİ

ÇHD Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı, Avukat Barkın Timtik ve Avukat Oya Aslan tutuklu yargılandığı davada dün, sanık savunmaları tamamlanmış ve avukatların mütalaaya karşı savunmaları alınmıştı. Duruşmada söz alan Avukat Fikret İlkiz, "Kendinize göre bir usul, kendinize bir Ceza Kanunu oluşturuyorsunuz yani. Bize sorumluluk hatırlatmaya kalkıyorsunuz ya; dönün Ceza Kanunu'na şuradan bakın: 'Hakkını kullanan kişiye ceza verilmez" demişti.

Mahkeme heyeti dün görülen duruşmada, son sözlerin alınmasının ardından kararı açıklayacaklarını söylemişti. Heyetin, başka müdafiye söz vermeksizin son sözleri alıp karar vereceğini belirtmesine karşı yapılan itiraz kabul edildi. Bugün görüşen duruşmada, sanıkların son sözü kullanmasına karar verildi.

Avukatların "terör örgütü üyesi ve yönetici olmak" suçlamasıyla yargılandığı davayı, İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraçi Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ile çok sayıda avukat da takip etti. Uluslararası barolardan avukatlar da davayı takip edenler arasında yer aldı.

DURUŞMA

Yargılanan isimler, duruşma salonunda alkışlarla karşılandı. 

'DİJİTAL KANITIN İÇİNDEN SPİDER MAN FİLMİ ÇIKTI'

Güçlü Sevimli müdafi olarak Av. Ali Şafak söz alarak, "Dün meslektaşlarım dijitalde ne olmadığını anlattı, ben de size dijitalde ne çıktığını anlatayım. İçinden Spider Man filmi çıktı, örgütü örümcek adam ile mi yönetecekmiş bu adamlar?" diye sordu.

Şafak şu sözlere yer verdi:

"İddianameye bakın, hangi fiille örgüt üyeliği ile suçlamışlar meslektaşımı? Örgüt üyeliği için oturup kıstas yazıp duruyorlar Yargıtay'da, dosyada hangisi mevcut? Müvekkile yalnız hapishane ziyareti yaptığı iddiası yöneltmişsiniz. Bizi avukatlığımızla yargılıyorsunuz. Bize kumpas kurmayacaklar da kime kuracaklar? Kolluğun gözüne ışık tutan adamlarız bizler. Kral çıplak diyoruz. Elbette bize kumpas kuracaklar.

Bir de propaganda suçlaması yöneltmişsiniz. AİHM'den hak ihlali kararı alıp duruyorsunuz, hala ifade özgürlüğü ile propaganda arasındaki ayrımı öğrenemediniz."

'SAVCI CIMBIZLAYA CIMBIZLAYA İDDİANAME YAZMIŞ'

Oya Aslan müdafi olarak Av. Uğur Keşküş söz alarak, "40 tane tanık yazmışsınız, 1/4'ünü savcılık tek başına dinlemiş, savcı da cımbızlaya cımbızlaya iddianameye almış. Biraz bundan konuşalım" sözlerine yer verdi.

Keşküş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Talimat ile dinlenen tanığa bakın, olay sıralamasını inceleyince o tarihte Oya'nın 17 yaşında olduğu ortaya çıkıyor. Alın size tanık. ... Diğer tanık bir başka dosyadaki ifadesinde demiş ki, işkence ve tehdit altında ifade verdim diyor, alsanıza dosyanıza bunu da. Dosyanıza bir tanesini getirmediniz tanıkların. Senede bir tane getirseniz, 9'unu burada da duymuş olurduk. Akın Gürlek karar kurmuş, "bir daha dinlememize gerek yok" diyor. Tanık, Mahkemeye çıktığında ilk kez dinlenmiş olur, Mahkemeye gelmeyen tanık yok hükmündedir. Tanıklardan bazılarının ifadeleri firari savcı Adem'in iddianamesindeki aynı ifadeleri belirtmiş. Biz hiç görmedik onları. O tanığın savcı Adem olduğunu düşünüyoruz."

‘BERAAT KARARI SİZİN İÇİN BİR ŞANS, BU ŞANSI KULLANACAĞINIZI DÜŞÜNÜYORUZ’

Av. Şiar Rişvanoğlu, Güray Dağ müdafi olarak söz alarak şu sözlere yer verdi:

"Savunmama başlamadan evvel sizden meslektaşlarımıza can gözüyle bakmanızı istiyorum. Afşar Timuçin'in dediği gibi, "profesör gibi değil, can gibi bak." Bu meslektaşlar, yeryüzünün en fedakar insanları. Tüm kariyerlerini, mesleklerini, hayatlarını işçilerin ve yoksulların hak mücadelesine adamışlar. Bütün iddianame hazırlayan savcıları, bütün karar veren heyetleri bunların yalan olduğunu biliyorlar ancak bizler size gerçeği anlatmak için buradayız, gerçek tam karşınızda. Savcıya soru soracağım, cevap vermeyebilir. Siz sayın Heyet de sormalıydınız: ‘... Yukarıda anlatıldığı üzere örgüt üyesi oldukları...’ Baktınız mı mütalaaya, yukarısında yazı yok. Zahmet edip kes yapıştır bile yapmamış, fezlekeden kes yapıştır bile yapamamış. Bu Hollanda Belçika belgeleri dediğiniz şeyler bana küçüklüğümdeki bir tekerlemeyi anımsatıyor: ‘İsveç Norveç Danimarka Belçika Belçika Hollanda’. Bu belgeler bundan başka şey anlatamaz, anlatmıyor.

Az önce Selçuk'un dediği gibi, bu salondaki askerleri halk çocuğu olarak görüyoruz; ancak bu fezlekeyi hazırlayanlar gibi işkenceci, sahtekar, devrimci düşmanı, halk düşmanı, Kürt düşmanı, Alevi düşmanı değillerse. İddiaya bakın, katledilen Engin Çeber'in yanındaymış. Ne yapacaktı, işkenceci katillerin mi yanında olacaktı? Bu üyeliğe delil saydığınız basın açıklamalarının tamamı meşru eylemler. Propagandadan yargılasanız beraat edecekler, örgüt üyeliğine delil sayıyorsunuz. Hakikat anı geldi. Meslektaşlara vereceğiniz beraat kararı sizin için bir şans, bu şansı kullanacağınızı düşünüyoruz."

SON SÖZLER

Son sözlerin kullanılmasına yönelik itiraz bugünkü duruşmada kabul edildi.

'HİKAYENİN SONUNDA BİZ KAZANACAĞIZ'

Selçuk Kozağaçlı, şunları söyledi:

"Bunun zor olduğunu bilirim, 5 gündür buradalar, sadece dayanışma için burada olan tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Tek bir şey söyleyeceğim size. 10 yıldır bu dijital belgeler ortaya çıkmamıştı. Verdiniz, inceledik: Şunu artık biliyorsunuz, bize yönelttiğiniz hiçbir iddia bu dijitallerde yokmuş. Artık biliyorsunuz ve bunu bilerek karar vereceksiniz. 10 yıllık komplonun yükü sizde. Tüm meslektaşlarım burada, gönül rahatlığıyla size ifade edeyim. Yaptığımız tek şey avukatlıktır ve hikayenin sonunda, biz kazanacağız!"

Oya Aslan, şunları söyledi:

"Size son sözlerimi Kemal Özer'in sözleri ile ifade edeceğim. "...ne bizimle başladı, ne kesilip kalacak bizden sonra kavradık durdurulmaz yapan nedir bu akışı,ve sıradan bir insan olduğumuz halde bu kavgada boyun eğmiyorsak önünde koskoca bir ordunun doğruladığı için bizi yaşamın her dakikası."

Barkın Timtik, şunları söyledi:

"Benim de son sözlerim teşekkürden ibaret olacak. Burada bulunan tüm meslektaşlarıma, bize yaşattığınız şeylerden dolayı yargılanan, hastalanan aileme teşekkür ederim. Bu dosyanın hükmü benim için Ebru'nun öldüğü tarihte verilmişti. Son olarak diyorum ki, iyi ki Halkın Hukuk Bürosu avukatı, iyi ki Çağdaş Hukukçular Derneği üyesiyim."

ÇHD'DEN BASIN AÇIKLAMASI

Duruşma çıkışında, ÇHD’li avukatlar bir basın açıklaması düzenleyerek karara ilişkin değerlendirmelerini paylaştı. ÇHD Başkan Yardımcısı Avukat Halime Şenli Bilgin’in okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bugün İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 9 yıldır sürmekte olan Çağdaş Hukukçular Derneği Davası diye bildiğimiz 22 avukatın sanık olarak yargılandığı dava sona erdi. Sanıklara toplam 66 yıl kadar ceza verildi. Sanık meslektaşlarımızın tamamına ‘örgüt üyeliği’nden ceza verildi. Selçuk Kozağaçlı başkanımıza ‘örgüt üyeliği’ ve ‘örgüt propagandası’ suçundan 13 yıla kadar hapis cezası verildi. Barkın Timtik arkadaşımıza yine üyelikten ve propaganda suçlarından ayrı ayrı dosyalardan 19 yıla kadar ceza verildi. Tutukluluklarının devamına karar verildi.

'BU KARARLA BİZ KAYBETMEDİK, BİZ HEP KAZANDIK'

Burada kamuoyuna şunu belirtmek istiyoruz: Sizin vereceğiniz hiçbir cezanın hiçbir hükmü yoktur. Bu dava devam ederken biz en büyük bedeli ödedik. Ebru Timtik arkadaşımızı, meslektaşımızı kaybettik. Bu dosyada, bu kararla biz kaybetmedik, biz hep kazandık. Çağdaş Hukukçular Derneği hep kazanacak, sonunda kazanan biz olacağız.

Bu vesileyle şunu da kısaca belirtmek istiyorum: Dosyada gerçekten hiçbir hukuki delil yok. Hollanda, Belçika belgeleri diye yıllardır yutturulan belgelerin sahte olduğunu, içinden ‘Spider-Man filmi’ çıktığını tespit ettik. Propaganda suçundan ceza verilen arkadaşlarımıza ilişkin görüntüler 2004 yılından, zaman aşımına uğramış. Somut hiçbir delil olmayan arkadaşlarımıza dahi örgüt üyeliği verildi.

'YARGI İKTİDARIN SOPASIDIR, AMA SOPANIZ BİZE SÖKMEZ'

Bu şunu gösteriyor: Yargı iktidarın sopası haline gelmiştir. Daha önce de söylemiştik, bu ülkede artık yargı kalmadı, yargı iktidarın sopasıdır. Ama o sopanız bize bugüne kadar sökmedi, bundan sonra da sökmeyecek.”