‘Darbeyi erkene alan isim belli oldu’

‘Darbeyi erkene alan isim belli oldu’

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin hazırlanan iddianamede, darbeyi erkene alan ismin belli olduğu öne sürüldü.

15 Temmuz’da Genelkurmay Başkanlığı’ndaki darbe girişimine ilişkin hazırlanan iddianamede, darbeyi erkene alan ismin Genelkurmay Personel Başkanı olarak görev yapan korgeneral İlhan Talu olduğu öne sürüldü.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yücel Kocaman koordinasyonunda, Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen, Cumhuriyet savcıları İstiklal Akkaya, Kemal Aksakal’ın hazırladığı iddianamede, ‘15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanı olarak görev yapan Korgeneral İlhan Talu’nun, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Genelkurmay Karargâhı’na gelip, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Orgeneral Yaşar Güler ile görüştüğünü gördüğü, FETÖ mensubu personelle ilgili tutuklamaların hemen başlayacağı bilgisini paylaştığı, bu nedenle gece saat 03.00 olarak planlanan darbe girişiminin erkene alındığı, şüphelinin darbe girişiminin geriye çekilmesinde önemli rolü olduğu’ ifadesi yer aldı.

‘O GECE ASKERLERE YOL GÖSTERDİ’

İddianamede Talu’nun 15 Temmuz saat 21.23’te Genelkurmay Karargâhı’nı ele geçirmek için içeri giren darbeci Özel Kuvvet görevlilerinden bir gruba bina içinde yol gösterdiği kaydedildi.  Darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşıldığı saatlerde 16 Temmuz günü saat 18.30’da gözaltına alınmasından yaklaşık bir saat önce Talu’nun, Korgeneral İbrahim Yılmaz’ın 2. Ordu Komutanlığı’na atanmasına ilişkin emri MEDAS sistemiyle gönderdiği de belirtildi. Yılmaz’ın Fetullah Gülen cemaatiyle bağlantısı nedeniyle TSK’dan ihraç edildiği kaydedildi.

TALU’DAN SAVCILARA NOT

Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre iddianamede ‘Talu’nun gözaltına alındıktan sonra odasında yapılan aramada, soruşturma makamlarını yanlışa düşürmeye sevk edebilecek ifadelerin yazılı olduğu’ bir not bulunduğu aktarıldı.

Talu’nun soruşturmayı yürüten Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen’e hitaben yazdığı 19 Temmuz tarihli notta, ‘Darbe konseyi tarafından hazırlanan atama listesinde bir üst rütbeye atandırılan veya görevine devam ettirilen görevlilerin halen görevde bulunduğu ve komuta kademesindeki görevlilere talimatlar verebilecekleri düşünüldüğünden, gözaltına alınarak TEM Şube Müdürlüğü’ne teslimi’ ifadeleri yer aldı.

DARBEDEN HEMEN ÖNCE HULUSİ AKAR İLE 2 SAATLİK GÖRÜŞME

İddianamede eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli için de değerlendirmeler yer aldı. Dişli’nin görevi süresince emrindeki 20 kurmay subaydan 18’inin darbe girişimine karıştıkları, TBMM’yi bombalayan Mustafa Azimetli ve emri veren Ahmet Özçetin’in de Dişli’nin emrinde olduğu kaydedildi. İddianamedeki Genelkurmay Başkanlığı Tahkikat raporunda, Dişli’nin 15 Temmuz saat 20.51’de Genelkurmay Başkanı danışmanı Orhan Yıkılkan ile birlikte Hulusi Akar’ın odasına çıktıkları, 2 saat 12 dakika sonra Dişli ve darbeci askerlerin Akar’ı götürdükleri kaydedildi.

İKİNCİ İFADE İDDİANAMEDE

İddianamede  Dişli’nin 26 Aralık’ta verdiği ikinci ifade de yer aldı. 15 Temmuz akşamı  Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile görüşmek için karargâha geldiğini belirten Dişli, özetle şu iddialarda bulundu:

“Yarbay Levent Türkkan’ın odasına girdim. Biri enseme silah dayadı, ordunun yönetime el koyduğunu söyledi. Bana ‘Komutanın hayatı sizin elinizde, bizimle hareket edersen yaşarsınız yoksa sonu Rüştü Erdelhun’dan beter olacak, bunları Komutan’a aktarın’ dediler. Kartlara yazdığım notları daha sonra Komutan’a okudum. Tabancayla Yarbay Levent Türkkan, Yüzbaşı Serdar Tekin içeri girdi; ‘Sıkarım, direnmeyin’ dedi. Akar, ‘Sık ulan şerefsiz’ diye tepki gösterdi. Akıncı’ya geldiğimizde 23.00 sıralarıydı. Bizi bir odaya aldılar. 30-40 dakika sonra Kubilay Paşa ile Akın Öztürk geldi."

KENAN EVREN HATIRLATMASI

"Hakan Evrim ve Ömer Faruk Harmancık ile görüştüm. Komutan’ın yanına gittik. Komutan, ‘12 Eylül’de halkın orduyu çağırdığını biliyorum, ama Kenan Evren’in cenaze törenini gördüm, gelin bu işi durduralım’ dedi, televizyonu gösterdi. ‘Şu halkı görmüyor musunuz’ dedi. Gruptakiler ‘Başımıza geçin, duyuruyu yapalım, halk çekilir’ dedi. Komutan ‘Polisin askere silah çekmesinin telafisi olmaz, bu faciadır. Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ı ikna ederim. Bu son şans, sonra benim bunu yapmamın anlamı kalmayacak’ dedi. Karargâhı aradım. Emniyet durumunu sordum. ‘Müsait’ dediler. Komutan helikopterde bitkindi.  Bana ‘Sağ ol evlat’ dedi. ‘Komutanım ne olduysa anlatacağız, başından beri birlikteyiz, ben sizin için buradayım’ dedim. 08.30 gibi Köşk’e indik. 15.30’a kadar kriz masasında görev yaptım. Başta Başbakanımız olmak üzere hepsi şahittir. 2 polis gelip ‘Bilginize başvurmamız lazım’ dediler. Bu sırada ben ağabeyim Şaban Dişli’ye bütün gece yaşananları özetliyordum.”

BAKİ KAVUN’UN REHİN ALINMASI İDDİANAMEDE

İddianamede eski Genelkurmay Harekât Plan Daire Başkanı Tümgeneral Baki Kavun’a ilişkin de notlar yer aldı. İddianameye göre, 15 Temmuz gecesi, darbe girişiminde aktif rol alan, darbeci askerlerle irtibatlı olduğu öne sürülen Kavun’un darbe girişiminin başarısız olduğu sıralarda saat 03.55’te darbeciler tarafından rehin alındığına ilişkin görüntüler tespit edildi. İddianamede, Kavun için “Rehin alındığı sırada telefonunun alınıp, elleri ve gözlerinin bağlandığını beyan etmesine rağmen, derdest edildikten sonra da telefonu kullandığının anlaşılması ve diğer komutanların enterne edildiği saat dilimi de dikkate alındığında inandırıcı bulunmadığı anlaşılmıştır” denildi.

‘2003'TEN SONRA TEK BİR FETÖ'CÜ ATILMADI’

Fetullah Gülen cemaatinin TSK’daki yapılanması da iddianamede anlatıldı. İddianamede, “1985’ten FETÖ’cü darbenin olduğu 2016’ya kadar FETÖ üyeliği iddiasıyla 400 personelin TSK ile ilişiği kesilmiştir. TSK, 2003’ten sonra FETÖ olduğunu bildiği kimsenin ilişiğini kesmemiştir” denildi.  2013 YAŞ’ında terfi eden generallerin neredeyse tamamının FETÖ mensubu olduğu öne sürülen iddianamede şöyle denildi: “2013 YAŞ’ta terfi eden generallerin 1 -2 istisna hariç hepsi darbeye fiilen iştirak ettikleri için TSK’dan ihraç edilmiş veya tutuklu durumdadır. 2011 ve 2012’de YAŞ neticesinde de durum aynı şekildedir. 15 Temmuz öncesi TSK’da görev yapan generallerin büyük bir kısmı darbeye fiilen iştirak etmiş veya FETÖ iltisakları tespit edilerek TSK’dan ihraç edilmiştir. 2014 ve 2015’te albaylıktan Tuğg./Tuğa.lığa terfi ettirilen personelin yüzde 80’i ihraç edilmiştir.”