Baskı ve mobbinge karşı İTÜ yönetimine 'sendika' uyarısı

Baskı ve mobbinge karşı İTÜ yönetimine 'sendika' uyarısı

İTÜ yönetiminin baskı ve mobbingine karşı mektup yayınlayan işçiler, geri adım atılmazsa sendikal haklarını kullanacaklarını duyurdular.

İleri Haber

İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) çalışan işçiler; İTÜ yönetiminin baskısı, mobbing ve artan iş yüküne karşı açık mektup yayınladı.

Mektupta İTÜ yönetimine çağrıda bulunan işçiler, “İş barışının sağlandığı, hakaretin, küfürün, mobingin olmadığı huzurlu bir işyerine dönüşmesini istiyor, bunun gerçekleşmesi için de yönetimin tutumunun değişmesini, kural dışı baskılarına derhal son vermesi gerektiğini ifade ediyoruz” sözlerine yer verdi.

‘İTÜ’DE MOBİNG VE BASKILARA DERHAL SON VERİLSİN!’

Yönetimin uygulamalarının “çağdışı” olduğunu söyleyen işçileri, acilen çözüme gidilmesi çağrısı yaptı. Yapılan açık mektupta şu sözlere yer verildi:

İTÜ’de mobing ve baskılara derhal son verilsin!

Halide Edip, Demirci Efe’ye sormuş: “Ahaliye neden çok zulüm ediyorsun?”, Demirci Efe cevap vermiş: “Ahaliyi yönetmek ya ilimle ya zulümle olur. Bende ilim yok.” Son günlerde İTÜ yöneticileri tam da burada anlatıldığı gibi bir yönetim tarzı benimsemiş durumda. Her geçen gün sistematik şekilde uyguladıkları mobing ve baskılar ile işçileri bezdiriyorlar. Kural kanun tanımayan tek kelimeyle çağdışı olan uygulamalara üst yönetim sadece göz yummuyor bir de bu uygulamalara ortak oluyor.

İTÜ’de taşeron zihniyetini kabul etmiyoruz!

İTÜ yönetimine soruyoruz, baskının ve mobingin artık “normalleştiği” bir ortamda çalışan, üreten İTÜ emekçisinden verim almak, başarı beklemek ne kadar doğrudur? İTÜ’de artık tarihe karışmış taşeron çalışmayı, zihniyetleriyle sürdürmeye çalışan İTÜ yöneticileri işçileri işten atarız baskısı ile İTÜ’deki bütün çalışma huzurunu ve iş barışını bozmaktadır. Buradan bir kez daha bilinmesini isteriz ki; her ne kadar bizleri bölmeye, parçalamaya, ayrıştırmaya çalışsalar da, İTÜ işçileri birlik ve beraberliklerini sürdürmeye, hakları için tek vücut olmaya devam edecektir! Yapılacak hiçbir baskı, karşı karşıya kaldığımız herhangi bir zorlu durum bizi aksini düşünmeye sevk etmeyecektir.

‘İTÜ YÖNETİCİLERİNE ÇAĞRIMIZ, ZULÜMLE DEĞİL İLİMLE ANILMANIZ YÖNÜNDEDİR’

İTÜ zulümle değil ilimle anılmalı!

Üniversitedeki tek yetkili işçi sendikası Tez-Koop-İş sendikası aracılığıyla İTÜ’de kanun, hukuk tanımayan yöneticilere buradan sesleniyoruz: Yaptığınız her şey gün gibi ortada ve bize uygulanan bu zulmü sineye çekmeyeceğimizi bilmenizi isteriz. İTÜ yöneticilerinin iş ortamında uyguladıkları İTÜ’nün iki asırlık çağdaş, köklü ve bilimi önceleyen kimliğiyle bağdaşmıyor. İTÜ, yaptığı bilimsel çalışmalarla, ilimle, bilimle anılması gerekirken sürekli olarak işçi olayları ile anılması, bu konunun gündemden düşmemesi iki asırlık İTÜ’ye yakışmıyor. İTÜ yöneticilerine çağrımız, zulümle değil ilimle anılmanız yönündedir.

‘HUKUKİ VE SENDİKAL FAALİYETLERİMİZİ KAMUOYUNU DUYURMAKTAN ÇEKİNMEYİZ’

İTÜ işçisi sendikasıyla, örgütlü iradesiyle güçlü!

İTÜ yönetimine, işçilerin ve emekçilerin çalışma ve sosyal hayatını etkileyen baskı politikalarından vazgeçmesi yönünde bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Bizler İTÜ işçileri olarak, İTÜ’nün iş barışının sağlandığı, hakaretin, küfürün, mobingin olmadığı huzurlu bir işyerine dönüşmesini istiyor, bunun gerçekleşmesi için de yönetimin tutumunun değişmesini, kural dışı baskılarına derhal son vermesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu konuda adımların hızlıca atılmasını istiyor ve İTÜ yönetimini son kez uyarıyoruz. Gereken tutum gösterilmediğinde, yaptığımız uyarılar dikkate alınmadığı takdirde hukuki ve sendikal faaliyetlerimizi kamuoyuna duyurmaktan çekinmeyeceğimizi önemle bildiriyoruz.

Yaşasın sendikalı işçilerin örgütlü mücadelesi!