Barolar ve avukat örgütlerinden ÇHD'ye destek

Barolar ve avukat örgütlerinden ÇHD'ye destek

ÇHD üyesi avukatlar hakkında verilen kararlara karşı açıklama yapıldı.

Barolar ve avukatlık meslek örgütleri, ÇHD davasında verilen kararlara karşı açıklama yaptı. Avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılandığı vurgulanırken, yargılama sürecindeki hukuksuzluklara da dikkat çekildi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatların 10 yıl süren yargılama sonucu mesleki faaliyetleri nedeniyle aldığı hapis cezasına karşı bazı baro ve avukat meslek örgütleri tarafından açıklama yapıldı. Mahkeme 19 avukata 150 yılı aşkın hapis cezası verirken; 31 baro tarafından yapılan ortak açıklamada, yargılanan tüm avukatların bir an önce tahliye edilmesi ve adil yargılanma güvencelerinin sağlandığı bir yargılamanın hayata geçirilmesi istendi.

'ADİL YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLDİ'

Ankara Barosu tarafından yapılan açıklamada, asıl amacın savunma dokunulmazlığını hedef alarak avukatların mesleki faaliyetlerini yerine getirmesinin önüne geçmek olduğu vurgulandı. Açıklamada, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından birçok hak ihlalini içeren hüküm kurulduğuna dikkat çekildi.

Evrensel'in aktardığına göre açıklamada, "Bir yandan, eksik inceleme, delillerin hatalı değerlendirilmesi ve her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıtlara dayanmaksızın kurulan hüküm ile adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş; diğer yandan infaza dönen uzun tutukluluk süreleri ve yaşam hakkına müdahale eder vaziyette yürütülen ve en temel usul kurallarının hiçe sayıldığı yargılama süreci, hukuka aykırılıkları açık şekilde ortaya koymuştur. Ankara Barosu olarak, savunmanın kendini savunmak zorunda bırakılmadığı günlerin gelmesi için var gücümüzle çalışacağımızın sözünü veriyoruz" ifadeleri kullanıldı. 

'HER TÜRLÜ SİYASİ ETKİYE KARŞI KOYULMASI GEREKTİĞİNİ BİR KEZ DAHA HATIRLATIYORUZ'

Diyarbakır Barosu'ndan yapılan açıklamada, savunmanın Türkiye’de hiçbir zaman yargının asli unsurlarından biri olarak görülmediğine ancak hiçbir dönemde de bugünkü kadar susturulmaya çalışılmadığına dikkat çekildi. 

Açıklamada, "Yargı mercilerince, avukat yargılamalarında evrensel hukukun zorunlu kıldığı tüm kuralların eksiksiz şekilde yerine getirilmesi, her türlü siyasi etkiye karşı koyulması, yargının bağımsızlığı ve yargıcın tarafsızlığı ilkelerinin uygulanması gereğini bir kez daha hatırlatıyor, olağanüstü yargılamaların olağanlaştırılmış halinin sistematik hak ihlallerine sebebiyet verdiği gözetilerek, hak temelli bir yargı pratiğinin ve hukuki güvencelerin sağlanması gereğinin önemini bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz" denildi.

'HUKUKSUZLUK İKLİMİNE BOYUN EĞMEYECEĞİZ'

İzmir Barosu'ndan yapılan açıklamada ise avukatlara dönük yürütülen soruşturma süreci ile hazırlanan ilk iddianamede 15 Temmuz sonrası hüküm giyen polisler ve cemaat üyesi firari savcıların imzası olduğunu hatırlatıldı. "Gerçeğe aykırılığı kanıtlanan kurgulanmış dijital deliller ve mahkeme salonuna hiç getirilemeyen tanık ifadeleriyle kurulan hüküm, tam bir hukuk garabetidir" denilen açıklamada, "Soma, Ermenek iş cinayetleri; Ankara, Suruç Katliamları; Berkin Elvan’ın, Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi ve birçok toplumsal olay sonrası açılan davalarda görev yapan meslektaşlarımızın yanındayız. Ülkede yaratılan hukuksuzluk iklimine boyun eğmeyeceğimizi bildiriyor, Av. Selçuk Kozağaçlı’nın tutuklama kararı sonrası açıklamasının son cümlesini tekrarlıyoruz: ‘Kışın sonu bahardır'" ifadelerine yer verildi.

'AVUKATLAR SUSMAZ, SUSMAYACAK'

Yargılamanın hukuka aykırı yapıldığına vurgu yapan Van Barosu'nun açıklamasında da "Yargı makamlarının etki altında kalarak yürüttükleri yargılamalar neticesinde kamu vicdanını rahatsız eden kararların yanı sıra, tutukluluğun devamı yönündeki kararları ile yurttaşın hukuk güvenliğine olan inancı zayıflatılmıştır. Meslektaşlarımıza verilen cezalar kabul edilemez. Avukatlar susmaz, susmayacak..." denildi. 

'DELİLLER ÇÖKTÜ, HÜKÜM DE ÇÖKECEK'

Avukat ve insan hakları örgütleri de karara sosyal medya hesaplarından tepki gösterdi. Karar duruşmasını takip eden Demokrasi İçin Hukukçular (DİH), dosyadaki temel delillerin kurmaca olduğunun ispatlandığına dikkat çekerek çökmüş delillerle verilen cezanın kabul edilemez olduğuna vurgu yaptı ve "Savunma hakkı kısıtlanarak, hiçbir lehe delil toplanmadan verilen hüküm yok hükmündedir. Deliller çöktü, hüküm de çökecek" açıklamasında bulundu.

Yapılan diğer açıklamalar şöyle:

Adalet İçin Hukukçular: Saray talimatlı mahkeme kararı gayrimeşrudur. Yargılayanlar yargılanacak, ÇHD susmadı susmayacak.

Özgürlük için Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi: ÇHD’li arkadaşlarımıza açılan kumpas davası sonucunda, olmayan belgelere dayanılarak haklarında verilmiş olan hapis cezalarını kabul etmiyoruz. Selçuk Kozağaçlı’nın dediği gibi bu kumpasta imzası olan tüm kişileri tarihe not ediyoruz. Savunma susmadı susmayacak.

Sosyal Hukuk: 9 yıl süren dava ve 5 günlük karar duruşmasının sonunda ispatlanan tek şey Çağdaş Hukukçular Derneğinin sloganı oldu: ÇHD susmadı, susmayacak. Bu hüküm de diğerleri gibi bozulacak ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz!

SOL Hukuk: İktidarın talimatlı yargısının avukatlık yaptıkları için kurgu iddia ve sahte delillerle ÇHD’li meslektaşlarımız hakkında verdiği ısmarlama hapis cezaları gayrimeşrudur, tanımıyoruz! Gün gelecek bu kumpasta imzası olan herkes tek tek yargılanacak! Savunma susmadı, susmayacak.

İnsan Hakları Derneği: ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD üyesi avukatlara sahte delillere ve iftiralara dayalı olarak verilen yüksek hapis cezalarını kınıyoruz.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı: Tüm delillerin çürütülmesine rağmen ÇHD’li avukatlara verilen hukuk dışı cezalar kabul edilemez. Kararın istinaftan geri döneceğine ve en kısa zamanda özgürlüklerine kavuşacaklarına hiç kuşkumuz yoktur.